İlginç Haber Ve Bİlgiler
En Etkili Haber Ve Yararlı Bİlgiler
Ünlü Oyuncu Hiç Görmediği Oğluna Yıllar Sonra Kavuşuyor
23 Kasım 2009 Pazartesi
Yeşilçam komedi filmlerinin ve 70′lerin yerli seks furyasının en ünlü oyuncularından Baydemir Pakbaş bugünlerde tatlı bir heyecan içerisinde.
Emektar oyuncu yıllar önce çektiği bir seks filminde başrolü paylaştığı yabancı kadın oyuncudan bir oğlu olduğunu geçtiğimiz günlerde Yunanistan’dan gelen bir mektupla öğrendi. Adının Heraclia olduğu öğrenilen kadının oğlu ise aslında tüm Yunanistan’ın sevgilisi olmuş çok ünlü bir isim. Şu anda ünlü Yunan kulübü Panathinaikos forması giymekte olan Yunanistan Milli Futbol Takımı’nın kaptanı Giorgios Karagounis. Baydemir Pakbaş mektubu ilk aldığında bunun kadim dostu İbrahim Tatlıses’in bir şakası olduğunu sandığını, fakat sonraki mektuplarla birlikte gelen fotografları görünce Giorgios’un öz oğlu olduğuna inandığını söyledi. Anne ve oğulun daveti üzerine Atina’ya gitmeye hazırlanan Pakbaş, “Sanki hık demiş burnumdan düşmüş, babasının oğlu” dediği Giorgios ile birkaç kez telefonda konuştuklarını, oğlunun kendisini görmek için sabırsızlandığını söyledi. Oğlundan bahsederken gözlerinin içi gülen Pakbaş, “Annesi onu filmlerimi izleterek büyütmüş. En sevdiği filmlerimin Ambargo Kalkacak, Çuf Çuf Kayıkçı ve Çarlinin Kelekleri olduğunu söyledi. Bir de filmlerinde oynadığım yanık sesli, kara kaşlı kara bıyıklı adamın kim olduğunu sordu, İstanbul’a gelince onunla mutlaka tanışmak istediğini söyledi. Giorgios çok sıcak bir insan, ne zaman konuşsak lafa Ela Re Malaka! diye başlıyor.” diyerek röportajı Atina dönüşü devam etmek üzere sonlandırdı.
Üniversitelerde Harç Parası Kalkıyor…
Yetkililerden yapılan açıklamaya göre artık üniversite harçlarının tamamen kaldırılacağı açıklandı. Bu müjdeli haberin devamında, öğrenciyi daha başarılı olmaya teşvik edici ek paket yürürlüğe girdi. Teşvik paketinde başarılı öğrencilerin cebi para ile dolacak. Bu yapıcı girişim sonucu artık öğrencinin başarı gösterdiği derslerde başarı puanına göre ücret alacak. Başarılı öğrenciler ders puanlarına göre yetkililer tarafından para almaya başlayacaklar.Üniversite öğrencileri bu yeni teşvik edici girişimin ayakta alkışladılar. Bazı öğrenciler para kazanacakları için daha da çok çalışarak yüksek puanlara ulaşacaklarını belirttiler. Ders başarısına göre alınacak ücretler yakında duyurulacak…
TFF, Fenerbahçe’ye Türkiye Kupası Vermeyi Kararlaştırdı!
Türkiye Futbol Federasyonu başkanı Mahmut Özgener Fenerbahçe’nin 28 yıllık hasretinden dolayı bir Türkiye Kupası vereceklerini söyleyerek şunları kaydetti: “Türkiye Futbol Federasyonu başkanı olarak 4 büyüklerden sayılan bir takımın yaklaşık 30 yıldır bir kupayı alamaması beni derinden üzdü. Bu nedenle diğer kulüplerle görüşüp ortak karara vardık. Kupayı, Fenerbahçe’nin 102. yılında Kadıköy’de sergileyip ardından teselli olarak müzelerine koyacağız. Böylece reşit olmayan Fenerbahçe’li gençler de kupayla hatıra fotoğrafı çekebilecekler.” dedi.
Bu haberi duyan Fenerbahçeli yüzlerce taraftar ise ellerinde bayraklarla sokağa çıkıp kupanın tadını çıkardılar.
Bu haberi duyan Fenerbahçeli yüzlerce taraftar ise ellerinde bayraklarla sokağa çıkıp kupanın tadını çıkardılar.
Facebook Kullanıcıları 1000 TL Ceza Ödeyecek
Facebook Kullanıcıları Tehlikede !
Sürekli Alıntı Paylaşım Yaptıkları İçin “Emek Hırsızı” Konumuna Giren Kullanıcılar 1000 TL Ceza Ödeyecek. Facebook Sahibi “Abdülface Book ” Üzüntülü Bir Şekilde : ”Sevgili Kullanıcılarımızın Güzel Paraları Bizi Sevindirecektir. Para Cezasını Ödemeyenler İse Nezareti Boylayacaktır” Dedi… Hapis Cezasının İse 9 Aydan 9 Yıla Kadar Oldugu Söyleniyor.
Sürekli Alıntı Paylaşım Yaptıkları İçin “Emek Hırsızı” Konumuna Giren Kullanıcılar 1000 TL Ceza Ödeyecek. Facebook Sahibi “Abdülface Book ” Üzüntülü Bir Şekilde : ”Sevgili Kullanıcılarımızın Güzel Paraları Bizi Sevindirecektir. Para Cezasını Ödemeyenler İse Nezareti Boylayacaktır” Dedi… Hapis Cezasının İse 9 Aydan 9 Yıla Kadar Oldugu Söyleniyor.
Amerika’da 5 Domuz İntihar Etti.
Meksika’nın Mexico City şehrinde; domuz gribine sebebiyet verdikleri için depresyona giren 5 domuz intihar etti.Yüksek kayalıklardan aşağıya atlayan 5 yaban domuzunun 4′ü ölü, 1′i yaralı bulundu.Amerika’da büyük şaşkınlık yaratan olaya uzmanlar: Domuzların da köpekler gibi depresyon duygusu olduğunu, olayın kendilerini şaşırtmadığını açıkladı.Yunusların da aynı davranışları sergileyebileceğini hatta daha büyük tepkiler verebileceğini söyledi.
Beyin gücünü artıran oyun Tetris
21 Kasım 2009 Cumartesi
Artık klasikleşen bilgisayar oyunu Tetris’in, beyin gücünü artırabildiği bildirildi. Yapılan araştırmada, günümüzdeki karmaşık bilgisayar oyunlarına kıyasla çok basit kalan Tetris, düzenli olarak oynanırsa beyindeki gri maddeyi geliştirebiliyor ve düşünme gücünü artırıyor. Daily Telegraph’taki habere göre, ABD’deki Zihin Araştırma Merkezi bilim adamları, onlu yaşlardaki kızlar üzerinde yaptıkları testlerde, deneklerden üç ay boyunda günde yarım saat Tetris oynamalarını istediler. Bunun ardından beyinde yapılan tarama testlerinde, deneklerin beyinlerinin hareket, eleştirel düşünce, mantık kurma, dil ve işlemlemeyle ilgili bölümünde “yapısal değişiklikler” olduğu görüldü. BMC Research Notes adlı dergide yayımlanan araştırmayı yapan bilim adamları, Tetris oynamanın “zihin randımanını” artırdığını düşündüklerini söylediler.Dr. Rex Jung, son 5 yıldaki beyin araştırmalarının en şaşırtıcı yanlarından birinin pratik yapmanın beynin motor bölgelerindeki gri maddeyi büyüttüğünün görülmesi olduğunu söyledi. Jung, zihinsel pratik yapmanın, gri maddedeki büyümenin işareti olan kortikal yoğunluğu artırıp artırmadığını görmek için Tetris’le ilgili araştırmayı yaptıklarını belirtti.
Araştırmayı kaleme alanlardan Dr. Richard Haier de, “Tetris oynayan ve oynamayan kızların beyinlerindeki kortikal yoğunluktaki farkı görmek bizi çok heyecanlandırdı” dedi.
Daha fazla gri madde, beynin belli bölümlerinin karmaşık görevleri yerine getirmek için çok çalışmak zorunda kalmaması anlamına geliyor.
Tetris, Rus bilgisayar programcısı Alexey Pajitnov tarafından 1984′te geliştirilmiş ve dünyanın en popüler bilgisayar oyunlarından biri olmuştu.
İç savaş bitti, Jurassic Park’ın kapıları açıldı
Fosil cenneti Angola, paleontolojinin sınır noktası olarak görülüyor. İç savaşın bitmesiyle ‘Jurassic Park’ın kapıları açıldı. Yakın bir zamana kadar insanların petrol, elmas ve kara mayını aramak için gittiği Angola, iç savaşın bitmesiyle fosil avcılarının ilgisini çeken bir ülke haline geldi. Yaklaşık 30 yıl süren iç savaşın 2002 yılında sona ermesinin ardından paleontologların ilgi odağı olan ülkenin, eskiden deniz sularının işgalindeki bölgelerinde köpekbalığı ve diğer deniz canlılarının fosillerine rastlanıyor. Paleontologları bu ülkeye çeken en büyük neden ise dinozor fosili bulma ihtimali. Paleontologlar, Afrika’nın güneybatısında yer alan ve doğal kaynaklarının zenginliğiyle anılan bu ülkeyi artık “fosil cenneti” olarak adlandırıyor ve buradaki çalışmalarına daha fazla dinozor fosiline rastlayabilecekleri düşüncesiyle devam ediyor. Başkent Luanda’ya yaklaşık 65 kilometre uzaklıktaki Iembe’de, 2005 yılında devasa sauropod dinozorlarının kalıntılarını bularak en büyük başarısına imza atan Louis Jacobs, geniş bir ekiple yürütülen “PaleoAngola” projesi içinde yer alıyor. Ekip, Angola’da uzun bir süredir devam eden çalışmaları sırasında, plesiosaur ve mosasaur dinozorlarının yanı sıra birçok kaplumbağa ve köpekbalığı kalıntısına rastladı.New Lisbon Üniversitesinden Octavio Mateus’a göre sauropod dinozorlarına ait kemiklerin bulunması henüz bir başlangıç ve gerekli şartlar sağlanırsa çok daha fazla dinozor kalıntısı çıkarılacak. Bu çerçevede bakıldığında Angola, paleontolojinin sınır noktası ve fosil bulmak için olağanüstü bir ülke olarak görülüyor.
Angola’daki dinozor kalıntılarına dair ilk çalışmalar 1960′larda yapıldı. Ancak Portekiz sömürgesinden kurtulmak için verilen kanlı mücadele, ardından patlak veren ve 30 yıl sona erdirilemeyen iç savaş, kara mayınlarıyla döşeli ülkedeki paleontolojik araştırmalara izin vermedi.
Paleontoloji, fosilleri ortaya çıkarmakla birlikte, dünyanın on milyonlarca yıl önce nasıl olduğu konusuna açıklık getirmeyi amaçlıyor. Fosiller de hayvanların nasıl, ne zaman ve nereden nereye göç ettikleri hakkında bilgi edinilmesine yardımcı oluyor. Dinozor gibi canlıların varlıklarını sürdürdükleri düşünülen dönemlere ait bilgi edinilmesinde kayalardan da faydalanılıyor.
Birçok bilim adamı, çok büyük bir asteroidin 68 milyon yıl önce Dünya’ya Meksika yakınlarında çarptığına ve dinozorların bu çarpmanın ardından yok olduğuna inanıyor
Körlüğü tarihe gömecek buluş
Bilim insanları, körlerin dillerini kullanabilerek ‘görebileceği’ bir cihaz geliştirdi. Bu olağanüstü teknoloji, küçük bir kamera tarafından çekilmiş resimleri alıyor ve bilgiyi dil üzerinde hissedilebilen elektrik titreşimlerine dönüştürüyor. Yapılan deneyler, sinirlerin mesjları beyine gönderdiğini ve beynin de bu ufak karıncalanmaları resim olarak yolladığı belirtiliyor. Plastik bir lolipopa kablo ile bağlı olan güneş gözlüğünden oluşan aleti kullananlar, 20 saatten az bir süre alıştırma yaptıktan sonra şekilleri çıkarabildiklerini ve hatta işaretleri okuyabildiklerini belirtiyorlar. Bilim insanları, dil üzerinde hissederek görüntüleri kafada canlandırmayı öğrenmenin, bisiklete binmeyi öğrenmeye benzediğini söylüyor. BrainPort görme cihazının gelecek yıl piyasaya sürülmesi bekleniyor. Cihaz, kullanıcı tarafından takılan güneş gözlüklerinin ortasına yerleştirilmiş olan 2,5 santimetre çapında küçük bir dijital kamera aracılığıyla görsel verileri topluyor.
Bu veriler, elde tutulan bir kontrol birimine ulaştırılıyor. Bir cep telefonu büyüklüğünde olan bu birim, dijital sinyalleri elektrik titreşimlerine dönüştürüyor ve bunu dil üzerinde tutulan lolipop aracılığıyla dile gönderiyor.
Lolipop, 600 elektrotun bulunduğu ızgara gibi bir bölge içeriyor. Bu elektrotlar resim alanında bulunan ışığa göre titreşiyorlar. Beyaz pikseller güçlü titreşim gönderirken, siyah pikseller ise sinyal göndermiyor. Dilin üzerindeki sinirler gelen eleltrik sinyallerini alıyor. Bu elektrik titreşimleri şampanya köpüklerinin dil üzerinde yarattığı hisse benziyor.
Kullanıcılar ellerindeki birimi kullanarak istedikleri gibi uzaklaşıp yakınlaşabiliyor ve ışık ayarlarını ve elektrik titreşimlerinin yoğunluğunu ayarlayabiliyor.
İnsanlar BrainPort cihazını kullanarak 15 dakika içinde görüntüleri canlandırabiliyorlar.
Araştırma ekibinin başındaki William Seiple deney aşamasında bulunan hastaların haftada bir alıştırma yaparak hızla cihazı öğrendiklerini ve kapıları hızla bulmayı, mektupları ve sayıları okumayı başardıklarını anlatıyor. Hastaların yemek masası üzerindeki fincanları, çatalı ve kaşığı ellerine alırken el yordamına gerek duymadıklarını belirtiyor.
Devamını Oku
Bu veriler, elde tutulan bir kontrol birimine ulaştırılıyor. Bir cep telefonu büyüklüğünde olan bu birim, dijital sinyalleri elektrik titreşimlerine dönüştürüyor ve bunu dil üzerinde tutulan lolipop aracılığıyla dile gönderiyor.
Lolipop, 600 elektrotun bulunduğu ızgara gibi bir bölge içeriyor. Bu elektrotlar resim alanında bulunan ışığa göre titreşiyorlar. Beyaz pikseller güçlü titreşim gönderirken, siyah pikseller ise sinyal göndermiyor. Dilin üzerindeki sinirler gelen eleltrik sinyallerini alıyor. Bu elektrik titreşimleri şampanya köpüklerinin dil üzerinde yarattığı hisse benziyor.
Kullanıcılar ellerindeki birimi kullanarak istedikleri gibi uzaklaşıp yakınlaşabiliyor ve ışık ayarlarını ve elektrik titreşimlerinin yoğunluğunu ayarlayabiliyor.
İnsanlar BrainPort cihazını kullanarak 15 dakika içinde görüntüleri canlandırabiliyorlar.
Araştırma ekibinin başındaki William Seiple deney aşamasında bulunan hastaların haftada bir alıştırma yaparak hızla cihazı öğrendiklerini ve kapıları hızla bulmayı, mektupları ve sayıları okumayı başardıklarını anlatıyor. Hastaların yemek masası üzerindeki fincanları, çatalı ve kaşığı ellerine alırken el yordamına gerek duymadıklarını belirtiyor.
Sony ve Google’dan cesur girişim
Google’ın geçtiğimiz yıl kullanıma sunduğu Chrome, Sony bilgisayarlarda standart tarayıcı olarak kullanıma sunulacak. 2010’u Chrome için atılım yılı olarak belirleyen Google yetkilileri ilk kez bir PC üreticisiyle münhaıs bir anlaşmaya imza attı. Bu yılın başlarında ilk denemelerini yapan iki firma, bazı Sony Vaio modellerinde Chrome’u standart tarayıcı olarak kullanıcıya sunmuş ve ilgi görmüştü. Bugün açıklanan anlaşmayla iki firma Microsoft’a ait pazar lideri Internet Explorer tarayıcısını hedef alarak oldukça cesur bir adım atmış oldu. Halen 30 milyon civarında kullanıcısı bulunduğu bildirilen Google Chrome tarayıcının Pazar payını genişletmek için diğer kişisel bilgisayar üreticisi firmalarla da görüşmeler sürüyor. İnternet tarayıcı sektöründe liderliği yüzde 63 gibi ezici bir oranla Microsoft’un Internet Explorer’ı götürüyor. Onu yüzde 23 ile Mozilla’ya ait Firefox izliyor. Geçtiğimiz yıl Google tarafından kullanıma sunulan Chrome henüz yüzde 3 ‘lük ir paya sahip.
Win 7'yi ücretsiz deneyin
Windows 7 Enterprise Final’i ücretsiz deneyin. Windows 7′nin Final sürümün tüm özelliklerini denemek ister misiniz? Gerekli bağlantılar burada. Windows 7 Final sürümünü ücretsiz olarak denemek isteyenler için taze fırsat: Microsoft, Windows 7′nin en kapsamlı ikinci sürümü olan Enterprise’ı 90 gün boyunca ücretsiz olarak test etmenize izin veriyor. Windows 7′nin Final sürümünü test etmek için kullanabileceğiniz ISO görüntü dosyası hem 32- hem de 64-Bitlik sürüm olarak Technet Springnboard Series üzerinden sunuluyor. İşin güzel tarafı ise Windows 7 Enterprise ile yeni işletim sisteminin tüm özelliklerini test etme şansınızın olması. Windows 7′nin en üst sürümü Ultimate ile aynı fonksiyon yelpazesini sunan Enterprise, deneme sürümü olarak hiçbir fonksiyon kısıtlaması sunmuyor.90 günlük deneme sürümü son derece sert aktivasyon kısıtlamalarıyla çalışıyor. Örneğin Windows 7′yi kurduktan sonra 10 gün içinde ürünü etkinleştirmelisiniz, yoksa her saat başı sistem yeniden başlatılıyor. Ürünü etkinleştirdikten sonra başlayan 90 günlük deneme sürecinin sonunda da aynı sert kısıtlama devreye giriyor. Ürün anahtarı, indireceğiniz ISO dosyasının içine entegre edilmiş olarak geliyor.
MS, Windows 7 Enterprise’ın 90 günlük deneme sürümünü 2010′un mart ayına kadar indirmeye sunuyor. Ama bu fırsat daha önceki bir zaman diliminde de sonlandırılabilir; çünkü belli sayıda kişinin indirilmesine izin verilecek.
Not: İndireceğiniz ISO görüntü dosyası beş dilde sunuluyor; fakat Enterprise sürümü dil paketi desteği sunduğu için Windows’unuzu istediğiniz zaman Windows Update üzerinden Türkçeye çevirebilirsiniz.
Download: Windows 7 Enterprise (90 günlük deneme)
Bilgi için: Microsoft
Telefon: (212) 258 59 98 pbx
CHIP Online
Metrobüs Zammı Geri Mi Alınıyor?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yapımından itibaren bir çok tepkiye yol açan metrobüse yaptıkları zammının kaldırılacağı bildirdi. Gerekçe olarak ise halkın isyanını gösterdi.
Yapımında dahi tepkiler gösteren İstanbul halkı son zam ile çıldırdı. Duruma el koymak isteyen İBB başkanı “parasını çıkarsın bedava yapıcaz valla” diyerek zammın geri alınacağı müjdesini verdi. Muhabirler arasında şok etkisi yaratan bu haber halkı da çok sevindirdi. 2972 yılında ücretsiz olması planlanan metrobüsün aynı yılda Zincirlikuyu aktarmalı Tokyo – Washington arası çalışacağıda gelen haberler arasında.
Kara Lahananın Faydaları
Şanlı Urfa’da bulunan Oxford üniversitesi akademisyenleri Abdurrezak Viyadük ve Abdülmecit Üstüngeçit 6 yıl süren uzun araştırmaları sonucunda kara lahana’nın tüm faydalarını içeren bir liste oluşturdu.
Liste şöyle:
- 3 ay uzun yaşam
- Göğüs kıllarının uzamasına ve sağlamlığına yardım
- Futbolcular için enerji yiyeceği
- 1 haftada 10 kilo verdirir
- Şairler için ilham
- Şişmanlamaya yardımcı
- Bağırsak yollarının kapanmasına yardımcı
- Küresel ısınmaya karşı
- Ten rengini açıyor (bkz: Michael Jackson)
- Güldürür
- Bağımlılık yaratıyor
- Kullanılarak 137 farklı çeşit yemek yapılabilir
- Petrole alternatif yakıt
- Aga nigi naga nigi
Yarıyıl Tatili İptal Edildi
Milli eğitim bakanı yeni düzenlemeye giderek 2009 – 2010 yılı yarıyıl tatilini kaldırdı. Buna göre Ocak ayında bitmesi düşünülen yarıyıl tatili iptal edildi. Yaz tatilinden ise 1 ay kısaltma yapılarak 1 aylık zamanda öğrencilere eksik oldukları derslerin zorunlu olarak gösterilmesi hedefleniyor. Böylece eğitim düzeyinin Avrupa standartlarına uygun şekilde gelişeceğine dikkat çeken bakan “Yeterince tatil var, şimdi çalışma vakti” şeklinde konuştu. Habere tepki gösteren minibüs şöförleri okul zamanı indirimden ekmek yiyemiyoruz. Tatilde kazandığımız parayla anca idare ediyorduk artık onuda kazanamayacağız diyerek kararı protesto etti. Öte yandan liselerin 5 yıl olması önümüzdeki haftalarda meclise götürülecek.
Çiki Miki Tavukçuluk Dehşeti
Türkiye genelinde 36 şubesi bulunan çiki miki tavukçuluk günden güne artan şikayetler sebebi ile sağlık bakanlığı tarafından sıkı denetim altına alındı.
Hafta sonunda erkek arkadaşı ile çiki miki tavukçuluğun taksim şubesinde yemek yiyen Asuman Karakösecan yediği yemeğin ardından artan şikayetleri üzerine hastaneye gitti.
Kendisine gıda zehirlenmesi teşhisi konulan Asuman’ın midesi yıkandıktan sonra taburcu edildi.
Fakat ne olduysa bundan sonra oldu. Asuman’ın vücudunda yoğun biçimde kabarıklıklar ve şişlikler meydana geldi.
Yapılan kontroller ardından kendisinin tavuk değil, martı eti yediği ortaya çıktı.
Ortaya çıkan skaldal ardından tüm şubelerde yoğun bir denetim yapılmaya başlandı.
Asuman Karakösecan şimdi çiki miki tavukçuluğu mahkemeye verip yoğun bir tazminat alma peşinde.
29 Süper Lig Maçında Şike Kesinleşti
20 Kasım 2009 Cuma
Almanya’da ortaya çıkarılan bahis skandalı Türkiye’yi de vurdu. Mahkeme kararını açıkladı, dünya futbol adamları şokta..Almanya'da gündeme bomba gibi düşen bahis skandalı Türkiye'ye de sıçradı. Berliner Morgenpost'un haberine göre bazı milli futbolcularımızın da bu şike skandalına adları karıştı Almanya'da patlayan bahis skandalı bu kez Türkiye'ye de sıçradı. Berliner Morgenpost'un haberine göre aralarında Süper Lig ve 1.Lig maçlarının da bulunduğu bazı maçlar için Asya'daki firmaların açtığı bahislere Almanya üzerinden büyük paralar yatırıldı ve maçlar manipule edildi.
10 ÜLKEDE 15 TUTUKLAMA OLACAK
Gazete uluslararası bir çetenin beş üyesinin Berlin'de tutuklandığını, bunu 10 ülkede 15 tutuklamanın izleyeceğini duyurdu. Bir emniyet yetkilisinin operasyonu "Profesyonel futbol tarihinin en büyük skandalı. Bu deprem, futbola olan inancı uzun süreli sallayacak" diye yorumladığını duyuran gazete, Berlin'de gözaltına alınanlar arasında daha önce hakem Robert Hoyzer üzerinden yürütülen manipulasyonlarda rol oynayan isimler olduğunu duyurdu.
FENERBAHÇE'DEN SERT TEPKİ
Bu arada gelişmelerle ilgili Fenerbahçe Spor kulubünden bir açıklama yapıldı. Acıklamada Almanya'da ortaya çıkarılan bahis skandalına dair Alman basını kaynaklı haberlerin yanlış tercüme edildiği için Fenerbahçe spor kulübünün adının skandala bulaştırılmak istendiği öne sürüldü. Bu durumun üzüntü verici olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi:
"Oysa ki gerçekte; Alman Gazeteleri 14 Temmuz 2009 tarihinde Fenerbahçe ile ULM 1846 takımları arasında oynanan ve 5-0 Fenerbahçe'nin galibiyetiyle biten hazırlık karşılaşmasında, ULM takımında forma giyen bazı futbolcuların farklı mağlup olmaları için haberde adı geçen bahis çetesinden para aldığını iddia etmektedir. Habere göre Bochum savcılığı iddialar üzerine ULM takımı oyuncuları hakkında soruşturma başlatmıştır. Alman gazeteleri bu maçla ilgili haberlerde ULM'un Christoph Daum'un çalıştırdığı Fenerbahçe ile oynadığını hatırlatmak amacıyla, Sayın Daum'un adını ve fotoğrafını kullanmışlardır."
Bochum Savcılığı, şike konusundaki iddialara açıklık getirmek üzere bir basın toplantısı düzenleneceğini duyurdu. Toplantıya, soruşturmalara eşlik eden Avrupa Futbol Federasyonları Birliği UEFA'dan da bir yetkilinin katılacağı açıklandı.
40 MAÇ MANİPÜLE EDİLDİ
Türkiye ve Almanya'nın yanı sıra Avusturya, Belçika, Bosna, Hırvatistan, Macaristan, Slovenya ve İsviçre liglerinden takımların da adı şike dosyasında yer alıyor. Bu ülkelerde de çok sayıda futbolcu, teknik direktör, hakem ve idarecinin Berlin merkezli çeteyle işbirliği yaptığı, yaklaşık 40 maçın manipüle edildiği öne sürülüyor. Eş zamanlı olarak söz konusu ülkelerde emniyet güçlerinin yaptığı baskınlarda gözaltına alınanların olduğu haber veriliyor.
ANTE VE SAPİNA KARDEŞLER
Alman Bild gazetesi, yakalananlar arasında Berlin'deki çetenin elebaşlarından üyelerinden Hırvat Ante ve Milan Sapina kardeşler de bulunuyor. Söz konusu kişilerin adı, 2005 yılında Almanya'yı sarsan "Şikeci Hakem Hoyzer" skandalına da karışmıştı. Ante Sapina üç yıl hapis cezasına çarptırılmış, olaya adı karışan iki kardeşinin aldıkları hapis cezalarıysa tecil edilmişti.
FENERBAHÇE'NİN KAZANDIĞI MAÇ MERCEK ALTINDA
Deutche Welle'de ayrıntılı yayınlanan habere göre. 14 Temmuz 2009 tarihinde, Fenerbahçe'nin Almanya'da yaptığı yaz kampı sırasında, SSV Ulm 1846 takımıyla oynadığı ve sarı-lacivertli ekibin 5-0 kazandığı maçla ilgili Bochum Savcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğü ortaya çıktı.
Süddeutsche Zeitung, maçı farklı mağlubiyetle tamamlamaları karşılığında SSV Ulm'den bazı futbolcuların para aldıkları bilgisine ulaşıldığını iddia etti.
ŞİKE BEDELİ
SÜPER LİG'DE 29 MAÇTA ŞİKE
Almanya'da Bochum savcılığı 200 maçın manipüle edildiğini açıkladı.
Bu maçlardan 29'u Türkiye Turkcell Süper Ligi maçı. Bochum savcılığı Almanya'da da 30 maçın bahisçiler tarafından manipüle edildiğini belirtti.
Haberde söz konusu futbolcuların isimlerine yer verilmezken, şike bedelinin "fazla yüksek olmayan beş rakamlı bir meblağ" olduğu kaydedildi. Savcılığın soruşturma dosyasında, söz konusu karşılaşmanın ilk dakikalarında Ulmlu futbolcuların, girdikleri iki tane yüzde yüzlük gol pozisyonunu bilinçli olarak değerlendirmedikleri ifadesi yer aldığı haber veriliyor.
UÇAR: GELİŞMELERİ İZLİYORUZ
Bochum'daki soruşturmaya UEFA'nın da destek ve bilgi verdiği bildirildi. Suçlananlar arasında futbolcu, teknik adam, hakem ve yöneticiler bulunuyor. Gazete, Türkiye'deki manipulasyonlara bazı önemli milli futbolcuların da adlarının karıştığını kaydetti. Spor Toto Teşkilat Müdürü Bekir Yunus Uçar, "Gelişmeleri takip ediyoruz. Süper Lig maçlarıyla ilgili bir usulsüzlük yok" diye konuştu.
Eyvah! Grip virüsü kendini yeniliyor
Domuz gribi, kendini yenilemeye güçlendirmeye başladı. Virüs ilginç biçimde ilacın etkilerini ortadan kaldırdı.Amerikan sağlık yetkilileri, Kuzey Karolina eyaletinde son 6 hafta içerisinde, ilaca dirençli virüsle hastalanmış 4 vaka belirlendiğini açıkladı.
Dünyada Nisan ayından beri bu türden 52 vaka belirlendi. Bunlardan 15'i ABD'de ortaya çıktı. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi yetkilileri, ülkedeki tüm vakaların yalıtıldığını kaydetti. Tamiflu, virüse karşı kullanılan 2 ilaçtan biri.
Banyoda Video Çektiler Ünlü Oldular
İnternette kaç gündür tıklanma rekoru kıran, banyoda şarkı söyleyen "sesi çok güzel" arkadaşlar artık ünlüler. Bugün kendilerini Show Haber'de gördüm, neye uğradığımı şaşırdım. Gülben Ergen Ve Çok Güzel Hareketler Bunlar'ın oyuncusu Oğuzhan Koç'un beraber seslendirdikleri "giden günlerim oldu" şarkısına banyoda çektiği klipler Türkiye genelinde fırtınalar estiriyor=)) Televizyona bile sıçradı klipler... Ayrıca duşta klip çekerek olay yaratan arkadaşın Facebook'da "bizim mal2" olarak yayınlanan bir de şiir seslendirirken videosu var.Öylesine tutulmuş ki çocuk, gönderme yapmak için de bir çok video çekilmiş. Buvideolardan birinde şarkı söyleyenlerden biri kendini fırçalatıyor.
İşte banyoda şarkı söyleme modası, işte Gülben Ergen-Oğuzhan Koç şarkısı giden günlerim oldu, işte bu nasıl fantezidir dedirten videolar=))
İmf Sonunda Borcunu Ödedi
İMF sonunda Türkiye’ye olan borcunu ödedi. Hep elim darda elime geçince ödiycem gibi laflarla Türkiye’yi geciştiren imf sonunda Türk yetkililerin devreye girmesiyle parayı ödemek zorunda kaldı.
Bunun üzerine açıklama yapan IMF başkanı ”Riçırt Yılmaz” Geç kaldık özür dileriz, cezası neyse çekeriz dedi.
Türkiye’nin 95793.937.000$ faiz koyduğu belirtildi.
Aroma Romaya Sponsor Oldu
Türkiye’nin önde gelen meşrubat firması Aroma,dünyaca ünlü İtalyan futbol kulübü Roma ile sponsorluk anlaşması imzaladı. Anlaşmaya göre yeni sezon formalarında Aroma yazmasının yanısıra Roma kulübünün tüm branşları olmak üzere antreman ve müsabakalarda Powerade yerine Aroma tüketilecek. Ayrıca kulübün kendi sahasında oynayacağı tüm Avrupa maçlarında taraftarlara ücretsiz Aroma Meşrubat dağıtılacak.5 yıllık anlaşmanın kampanya sloganıda belli oldu ”In mano Aroma,Nel cuore di Roma” (Ellerde Aroma,Kalplerde Roma).
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bombayı Patlattı
Emniyet müdürü Pierluigi Collina “artık İstanbul’da kimse arabasıyla kaçamayacak” açıklamasını yaptıktan 15 gün sonra bombayı patlattı. Kimi Raikonen artık bu üniformayı giyecek.
Geçen sezon istenileni sergileyemen Kimi artık bu üniforma altında ter dökecek. İstanbul Em. Müd. Pierluigi Collina yaptığı açıklamayla resmen Kimi Raikkonen KPSS den başarılı not alarak artık Trafik Memuru olduğunu açıkladı. Alacağı maaş ise henüz açıklanmış değil.
Avrupanın En İyisi Come Down!
2008 Yılında Aldığı Gaz ve “Bas Gaza” Şarkısıyla Türkiyenin Gündemine Oturan İsmail Y.K. 2010′a Hızlı Giriyor.! ,
Yeni Albümü Müzik Marketlerini Süsleyen Ünlü Şarkıcı Çıkış Parçası “Haydi Bastır”ı Sean Paul Ve reggae Müziğinin Ünlü İsmi Bob Marley Gibi Efsane Sanatçıların Yorumlamasıyla Birlikte “Come Down” Adı Altında Avrupa Piyasasına Gireceğini Açıkladı. Sanatçı ” Bu yıl benim yılım olacak, yurtiçi ve yurtdışındaki tüm ödülleri toplayacağım” derken, Son Günlerde Gündeme Bomba Gibi Düşen “Haydi Bastır” İsimli Şarkının Ajdar’a Ait Olduğu Haberinide Yalanlamıştır.
İşte Beklenen Parça!
Abdullah VAPUR’un 2 Yıllık Hazırlık Süreci Sonunda Çıkarttığı “Zçarken Ağlıyorum Dayan Dizlerim Dayan” Adlı Albümü 29 Kasımda Tüm Seçkin Müzik Marketlerinin Raflarını Süsleyecek.
Sanatçı Albümü Hakkında “çok özenilmiş bir çalışma gurban dinliyirken anlıyacaksınız” demekle Yetinirken, İlk Klibini Albümün Çıkış Parçası “Dayan”‘a Çekiceğini Bildirmiştir.
6-0′lık Maç Tekrar Oynanacak
Spor camiası şokta.UEFA yetkilileri 6-0′lık tarihi maçın tekrar edilmesine karar verdi.Sabah saatlerinde Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü Hadi Türkmen’in yaptığı basın açıklamasına göre 6 Kasım 2002 günü Kadıköy Şükrü Saraçoğlu stadında oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçında kalesinde 6 gol gören ve Fifa’ya başvuran Kolombiyalı file bekçisi Mondragon’un şikayeti sonuç getirmiştir.Bu sonuca göre müsabakada gol atan Fenerbahçeli futbolcular Tuncay Şanlı,Ariel Ortega,Ceyhun Eriş ve Ümit Özat,Mondragon’a 10′ar bin € manevi tazminat ödeyecek.2 gol atan Serhat Akın ise bu paranın 2 katını ödemek zorunda.Ayrıca maçın tekrar oynanmasına karar veren Fifa yetkilileri maçın aynı kadrolarla oynanması için çözüm yolu arıyor.Maç tarihi yakın zamanda TFF tarafından bildirilecek.
Yeni Grip Sayısal Çıktı!
Deli Dana ,Kuş Gribi Ve Domuz Gribi Derken Yurdum İnsanı Beyin’in Sol Lobunun %30′una Zarar Veren Bir Virusle Karşılaştı. Yetkilile Bu Virus’un Son Haftalarda Sürekli Devreden Sayısal Loto İkramiyesinin Uçuk Rakamlara ulaşması Ve İnsanoğlunun hayal Gücünü Buna Yormasından Kaynaklandığını, Bu Haftaki İkramiye Bedelinin 3 Trilyor(!) Olmasının Verdiği Endişe ile Vatandaşların Zorunlu Kalmadıkça Sokağa Çıkmaması Gerektiğini Belirtti.
Samsunda Akıllara Durgunluk Verecek Bir Aile Dramı.!
Samsun’da Yaşanan Bu Olay Akıllara Durgunluk Verircesineydi, Samsunda Yaşayan Müceniyet S.’nin Kocası Fişinettin S. Hakkında Yaklaşık 67 Kiloluk Bir Balık İle Evlilik Dışı Bir İlişkisi Olduğunu İleri Sürerek Mahkemeye Şikayette Bulunması ve Bu Şikayete Görsel Delil Olarak Yukarıdaki Fotoğrafı Sunması Tüm Medyayı Ayağa Kaldırdı.
M.S. Olayı Anlatırken Gözyaşlarına Engel Olamazken Muhabirlerimize “Her Zamanki Cuma Avını Yapmak Üzere Çarşamba Saat 06:00 Sularında Denize Açılmıştık. Kıyıya Yaklaştığımızda Fişinettin ”Ufak Abdestimi Yapacağım” Bahanesiyle Gitti Uzun Süre Gelmeyince Merak Ettim Yanına Gittiğimde Şok Oldum Hemen Telefona Sarılıp Fotoğrafını Çektim. Affetmeyeceğim Onu, Balıkta Balık Olsa” Yorumunu Yaptı.
Artık Bizde Uzaydayız
Bilim Dünyası şu günlerde bir Türk’ün uzaya gitmesini konuşuyor. Aldığımız bilgilere göre, USA’nın 95. bölgesinden fırlatılan A.K. 1500 roketinin içine sızan 2 Türk vatandaşımızın içerdeki astronotları öldürerek uzaya çıkatılar.
Şuan hala Ay’da bulunan Türk vatandaşlarımızın gelmeye pek niyeti olmadığı alınan bilgiler arasında. Nasa başkanı Nadia Komanache ise yaptığı açıklamada “yaptıkları ayıp erkekliğe sığmaz. 2 ırkın bindiği mekik, mekik değildir. Biz geri dönmeleri için yardım etmeyeceğiz. Selena’yı çağırsınlar” dedi. Bunun üzerine Türk astronotların “yakarım ha mekiği” tepkisi üzerine iki ülke arasında müzakereler başladı. Başbakan ise “herşey olacağına varır” derken vatandaşlarımızı kurtarmak için yeni bir vergi oluşturulacağı ve bu vergiyle Ay’a ip çekileceği böylece vatandaşlarımızı kurtaracağımızda gelen fısıldaşmalar arasında.
Morgda Ölü Canlandı Alarmı!
![baliq_morg[1]](http://www.orjinalhaber.com/wp-content/uploads/2009/11/baliq_morg1.jpg "baliq_morg[1]")
“Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde öldü sanılıp morga konan bebek yıkanırken canlandı.”, “Kırıkkale Devlet Hastanesi’nde bir kadının ölmeden morga konulduğu iddia edildi.”, ‘Trafik kazasında öldü sanılıp morga kondu, kendi çabasıyla çıktı.” gibi haberlerin bir daha yaşanmaması için sistem geliştirildi.
Özel bir şirket, öldüğü sanılan insanların canlandığında haber veren sistemi, Türkiye’deki hastanelerin yüzde 75′ine kurdu. Sistem, cenaze kabini içerisindeki hayat belirtilerini algılayarak, görsel ve işitsel olarak görevli personelleri uyarıyor. Sağlık çalışanları da anında müdahale edip bir insanın ölmeden mezara konulmasının önüne geçiyor.
İlginç projeyi hayata geçiren BNT adlı şirketin Genel Müdürü Tuncer Okur, sistemle ilgili CİHAN’a bilgi verdi. Gazete ve televizyonlarda çıkan haberlerle karşılaştıklarında sistemin gerekliliğini anlayarak çalışmalara başladıklarını söyleyen Okur, “Bu sistem cenaze kabini içerisindeki yaşamsal belirtiyi algılayarak, görsel ve işitsel olarak görevli personelleri uyarıyor. Böylece çok nadir de olsa meydana gelebilecek olumsuzluklar önleniyor.” dedi.
Üretici firma olarak taklitlerinin yapılmasını önlemek amacıyla patent aldıklarını kaydeden Okur, Türkiye’deki yüzde 70-75 kurumda BNT’nin ürettiği ölünün yaşadığını haber veren ‘morg üniteleri’nin kullanıldığı bilgisini verdi. Yeni yapılanan ya da morgunu yenileyen kurumların da yüzde 70′inin kendilerinin ürettiği morg sistemini kullandığını ifade eden Okur, hastanelerin yüzde 100′ünde söz konusu sistemin kullanılmasını hedeflediklerini dile getirdi.
Ölünün yaşadığını haber veren morgun şu ana kadar kaç kişiyi kurtardığına yönelik soruya Okur, “Şu ana kadar bize bir bilgi gelmedi, ya da biz duymadık.” cevabını verdi.
Sandalye Fabrikasında Patlama
Ispartanın Nepal kentinde aşırı yükleme yapılması sonucu sandalye fabrikası patladı patlama sonrası bina komle yıkılırken sandalyeler sağlam kaldı. Firma sahibi “Fulya İglesyas” duvardan sağlam sandalyelerimiz var ateşe suya toprağa ve tahtaya dayanıklı şeklinde konuştu.
Sandalyeler patlamanın 2 saat sonrasında ihaleyle satıldı. Patlamanın sandalyeleri denemek için üzerine oturan bir işçinin gaz kaçırması sonucu gazın hava bileşenlerine karışmayarak sıkışması nedeniyle olduğu açıklandı.
Esrarengiz Soygun Aydınlatıldı
İstanbul’un Alaçatı eyaletinde yaşanan esrarengiz soygun bu gün aydınlatıldı. Yaşları 17-17 arasında olan 3 çocuk bir kebapçıya gece yarısı kapıyı kırarak girip karınlarını doyurup çıkmışlardı. Polis olayı inceleyerek aydınlattı.
Adları A.B. C.D. E.F olan üç genç dün gece yarısı girdikleri kebapçıda karınlarını doyurmuş ve kıymetli eşyaları alarak kaçmışlardı. Polis uydudan yerlerini tespit ettiği 3 gencin evine trojan yollayarak, gençleri kıskıvrak yakaladı. Operasyon “hek” kod adıyla yapılan operasyonun başındaki polis memuru Federico Giunti yaptığı açıklamada “hesabı ödemişler ancak kasanın boş olduğunu görünce 1.2 milyon $ olan para üstünü alamadıkları için masadaki bardak, küllük, kürdanlık ve tuzluğu çalarak kayıplara karışmışlar.” dedi.
Olayın ardından mekan sahibi Markus Merk ” Burası daha öncede 7 kez soyuldu. Biz artık alıştık. 8. ye kebaplar bizden” diyerek bütün basına acılı adana söyledi.
Topkapı-Aksaray OHA
Trafikte Ödemeli Devrimi
Türkiye geneli 2070 yılında işleme sokulacak olan trafikte ödemeli devrimi onaylandı. Buna göre hatalı kullanıcılar aranarak uyarılmak yerine çaldırıp kapatıldıktan sonra hatalı kişinin hatayı gören kişiyi uyarmasıyla uyarılacak
Geri aramayan hatalı kullanıcı hakkında işlem artık dayak yeme gibi koşullarda konuşuluyor. Bu durumun kontör firmalarını köşe yapması bekleniyor.
Öte yandan avea, türkcell, vodafone birleşerek “Birleşik İletişim Emirlikleri” isimli yeni bir şirket kurdu.
100 Kontör: 83Ytl olarak belirlendi.
100 Kontör: 83Ytl olarak belirlendi.
Bilim dünyasını şaşırtan esrarengiz olay
Ölüm Vadisi'nde tamamen düz olan zeminde hareket eden kaya parçalarının sırrı çözülemiyor
Bilim dünyasını bile şaşkına çeviren bu olay California'daki Ölüm Vadisi'nde 50 derece sıcağın altında gerçekleşiyor.
Dev kaya parçaları esrarengiz ve düzgün bir şekilde çöl boyunca hareket ediyor. Bazılarının ağırlıkları 100 kilograma kadar ulaşabiliyor.
Zeminin tamamen düz olmasına rağmen bu kaya parçalarının nasıl olup da düz bir hat halinde hareket edebildiklerine cevap bulunamıyor.
Bu kaya parçaları yılda 320 metreden fazla mesafe katediyorlar. Kayalara insan tarafından herhangi bir müdahale söz konusu değil. Kayaların bıraktığı izden başka hiçbir iz yok etrafta.
Fotoğrafçı Mike Byrne bu esrarengiz olayı fotoğraflarla belgelemek için yıllarını harcamış.
Uzmanlar bu garip olaya aynı anda gerçekleşen belirli hava olaylarının ve koşullarının neden olabileceğini söylüyor.
Bazı çalışmalara göre, saatte 144 kilometre hızla esen bir rüzgar, gece buz oluşumu ve çöl üzerinde oluşan ıslak ince yüzey gibi unsurların bir araya gelmesi kayaları hareket ettirebilir.
Bilim dünyasını bile şaşkına çeviren bu olay California'daki Ölüm Vadisi'nde 50 derece sıcağın altında gerçekleşiyor.
Dev kaya parçaları esrarengiz ve düzgün bir şekilde çöl boyunca hareket ediyor. Bazılarının ağırlıkları 100 kilograma kadar ulaşabiliyor.
Zeminin tamamen düz olmasına rağmen bu kaya parçalarının nasıl olup da düz bir hat halinde hareket edebildiklerine cevap bulunamıyor.
Bu kaya parçaları yılda 320 metreden fazla mesafe katediyorlar. Kayalara insan tarafından herhangi bir müdahale söz konusu değil. Kayaların bıraktığı izden başka hiçbir iz yok etrafta.
Fotoğrafçı Mike Byrne bu esrarengiz olayı fotoğraflarla belgelemek için yıllarını harcamış.
Uzmanlar bu garip olaya aynı anda gerçekleşen belirli hava olaylarının ve koşullarının neden olabileceğini söylüyor.
Bazı çalışmalara göre, saatte 144 kilometre hızla esen bir rüzgar, gece buz oluşumu ve çöl üzerinde oluşan ıslak ince yüzey gibi unsurların bir araya gelmesi kayaları hareket ettirebilir.
Kore gazisinin cenazesi de ortada kaldı
Milas İlçesi’nde, 6 Kasım’da, kullanılmayan restoranın baraka benzeri bölümünde dernek arkadaşlarınca bir deri bir kemik halde ölü bulunan Kore gazisi 80 yaşındaki Muharrem Topçu'nun cenazesi ortada kaldı. DNA ve kimlik tespiti için 12 gündür İzmir Adli Tıp Kurumu’nda tutulan Topçu’nun cenazesi, Zonguldak’ta olduğu belirlenen kardeşi ve akrabaları ile ABD vatandaşlığına geçtiği öğrenilen oğlu tarafından teslim alınmayınca, devreye Milas Kaymakamlığı girdi. Cenaze, toprağa verilmek üzere Milas’a getirdi.
Milas- Bodrum Karayolu’nun 3'üncü kilometresindeki terk edilmiş bir restoranın baraka benzeri kısmında yaşamını sürdüren Kore gazisi Muharrem Topçu, günlerdir maaşını almaya gitmeyince, Muharip Gaziler Derneği Milas Şubesi’ndeki arkadaşları merak etti. Şube Başkanı Mehmet Sarban ve beraberindekiler, 6 Kasım Cuma günü aynı zamanda derneğin üyesi olan Kore gazisi Muharrem Topçu’nun yaşadığı barakaya gitti. Dernek üyeleri, içeri girdiklerinde, Topçu’nun yarı çıplak durumdaki bir deri bir kemik kalmış cesedini buldu. Durum, güvenlik güçlerine bildirildi. Yapılan incelemede, Kore gazisi Muharrem Topçu’nun vücudunda harhangi bir darp, yara ve kesici alet izine rastlanmadı. Üç gün önce hayatını kaybettiği belirlenen Kore gazisinin, açlıktan ya da soğuktan ölmüş olabileceği bildirildi. Ortaya çıkan manzara, yürekleri burkarken, gazi arkadaşlarınca taşınan Topçu’nun cenazesi, kesin ölüm nedeninin tespiti için otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Kore gazisi Topçu’nun toprağa verilmesi için hazırlıklar yapılırken, TC kimlik numarası üzerinden yapılan inceleme şoke etti. Zonguldaklı olduğu bilinen Muharrem Topçu'nun nüfus kayıtlarına göre 1996 yılında zaten vefat etmiş gözüktüğü ve Bursa nüfusuna kayıtlı olduğu öne sürüldü. Gelişme üzerine Milas Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. Ölen kişinin Kore Gazisi Muharrem Topçu olduğu maaş aldığı bankanın kayıtları ve Zonguldak’ta yaşadığı belirtilen ailesinin ifadeleri doğrultusunda teyit edildi. Topçu’nun Zonguldak’taki yakınlarına ulaşılarak DNA tespiti için numaneler alındı. DNA sonuçlarının 1.5 ay sonra açıklanacağı ifade edildi. Soruşturma sonucunda, karışıklığın, kimlik numarasının ‘Gazi Kimlik Kartı’ ile gazilerin kayıtlarının tutulduğu deftere farklı işlenmesinden kaynaklandığı saptandı. 1996 yılında vefat eden Muharrem Topçu’nun başka bir kişi olduğu, Milas’ta ölen Kore gazisinin ise Zonguldak nüfusuna kayıtlı olduğu netleşti.
CENAZE ORTADA KALDI
İzmir Adli Tıp Kurumu’da, 30 yıl önce Milas’a yerleştiği ve uzunca süre inşaat işçiliği yaptığı anlaşılan Kore gazisi Topçu’nun cenazesinin alınması için Zonguldak’taki ailesine çağrı yaptı. Ancak, Topçu’nun cenazesi, Zonguldak’ta olduğu belirlenen kardeşi ve akrabaları ile ABD vatandaşlığına geçtiği öğrenilen oğlu tarafından günlerdir adli tıptan alınmadı. Devreye Milas Kaymakamlığı girdi. Kaymakamlık, bir araç gönderip cenazeyi toprağa verilmek üzere Milas’a getirtti. Kore gazisinin cenazesi Milas Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Cenazenin bugün düzenlenecek törenle toprağa verileceği bildirildi.
KAYMAKAMLIK: GURURLU, İÇİNE KAPANIKTI
Milas Kaymakamı Bahattin Atçı, yaptıkları incelemenin ardından Kore gazisi Muharrem Topçu’ya ilişkin edindikleri bilgileri yazılı bir açıklamayla aktardı. Topçu’nun, sadece maaş almaya geldiğinde Milas Muharip ve Gaziler Derneği’ne uğrayıp buradakilerle görüşen, 30 Ağustos, 29 Ekim gibi günlerde gazilerin katıldığı etkinliklere katılmayan, içine kapanık bir kişi olduğunu belirten Atçı, “Kendisinin Milas'ta yaşadığı 30 yıllık süreçte bilinen sabit bir adresi yoktur. Gururuna düşkün bir kişidir. Bundan dolayı kabul etmeyeceğini düşünerek Gaziler Derneği de Muharrem Topçu için herhangi bir sosyal yardım kuruluşuna başvurmamıştır. Gazi maaşına ilave olarak, geçmiş yıllarda genellikle inşaatlarda çalışmak veya değişik yerlerde bekçilik yapmak suretiyle geçimini sağlamış ve çalıştığı yerlerde konaklamış, insanlarla çok fazla görüşmemiş ve çevre edinmemiştir. Konuştuğu kişilere ailesinden ve kendi hayatından bahsetmemiş, sadece bazen Kore'deki anılarını anlatmıştır. Arkadaşları ve kendisini tanıyanlar tarafından kendisine gönderilen yiyecek vb. malzemeleri birkaç istisna dışında (yardım kabul etmemesine rağmen zaman zaman kendisine yatak, ısıtıcı, kıyafet vb. malzemeler verilmiştir) kabul etmemiş, kabul ettiklerinin de parasını vermiştir” dedi.
“ŞANS OYUNLARINA DÜŞKÜNDÜ”
Kaymakam Atçı, Kore gazisi Topçu’ya ilişkin verdiği bilgilere şöyle devam etti: “Kötü alışkanlığı yoktur, ancak şans oyunlarına düşkün birisi olarak bilinmektedir. Nisan 2009'da rahatsızlanması üzerine devlet hastanesine yatırılarak tedavi ettirilmiştir. Sonraki dönemde de kendisini tanıyanlar tarafından sık sık ziyaret edilerek eksikleri giderilmeye çalışılmış ve kendisiyle ilgilenilmiştir. En son 31 Ekim 2009'da ambulans çağrılarak kendisi hastaneye götürülmek istenmiş, ancak odasından dışarı bile çıkmayarak hastaneye gitmeyi kabul etmemiştir. Bu konuda Milas Devlet Hastanesi ile yapılan görüşmede, Muharrem Topçu’nun 1 Nisan 2009- 15 Mayıs 2009 tarihleri arasında, Milas Devlet Hastanesi göğüs hastalıkları bölümünde tedavi gördüğü öğrenilmiştir. Ayrıca, Muharrem Topçu’nun kaldığı yere 24 Ekim 2009'da bir hekim eşliğinde 112 ambulansıyla, 31 Ekim 2009'da ise bir hemşire eşliğinde devlet hastanesi ambulansı ile gidilerek tedavi maksadıyla hastaneye nakledilmek istenmiş, ancak Muharrem Topçu nakil olmayı istemeyerek ambulansları reddetmiştir.”
“ÖLDÜĞÜ YER BARAKA DEĞİLDİ”
Topçu’nun vefat ettiği yerin bir baraka değil, uzun süreden beri restoran olarak işletilmiş, ancak son dönemde atıl duran tesisin bir odası olduğunu savunan Atçı, “Merhum Topçu orayı çok havadar, çok güzel bulduğu için bir süredir burada kalmıştır. Gazi arkadaşlarının sürekli kendisine yönelik olarak Milas'tan başka bir ev bularak birlikte kalma tekliflerine, Muharrem Topçu tarafından, Milas'ta bir göz odada kalmaktan sıkılacağı, bulunduğu yerin havadar ve güzel olması gibi gerekçelerle olumsuz yanıt verilmiştir” dedi.
“AÇLIKTAN ÖLMEDİ”
Atçı, bir deri bir kemik halde bulunan Muharrem Topçu’nun kesin ölüm nedeninin, 1.5 ay sonra, otopsi sonucu toksikolojik ve patolojik incelemenin ardından belli olacağını söyledi. Gazinin açlıktan öldüğü iddialarının doğru olmadığını iddia eden Atçı, “Gerek otopsideki ön incelemede akciğerlerinde enfeksiyona rastlanmış olması, gerek ölü bulunduğu yerde çeşitli yiyecek ve içecek malzemelerinin (az miktarda kahvaltılık malzeme ve gazlı içecekler) bulunmuş olması, gerekse gazimizin her ay gazilik maaşı alıyor olmasından dolayı, sözkonusu gazimizin açlıktan öldüğü yönünde bazı basın yayın organlarında çıkan haberlerin, yeterli araştırma yapılmadan ve yetkili makamların bilgisine başvurulmadan elde edilmiş eksik veya yanlış bilgilere dayandığı değerlendirilmektedir” görüşünü savundu.
Milas- Bodrum Karayolu’nun 3'üncü kilometresindeki terk edilmiş bir restoranın baraka benzeri kısmında yaşamını sürdüren Kore gazisi Muharrem Topçu, günlerdir maaşını almaya gitmeyince, Muharip Gaziler Derneği Milas Şubesi’ndeki arkadaşları merak etti. Şube Başkanı Mehmet Sarban ve beraberindekiler, 6 Kasım Cuma günü aynı zamanda derneğin üyesi olan Kore gazisi Muharrem Topçu’nun yaşadığı barakaya gitti. Dernek üyeleri, içeri girdiklerinde, Topçu’nun yarı çıplak durumdaki bir deri bir kemik kalmış cesedini buldu. Durum, güvenlik güçlerine bildirildi. Yapılan incelemede, Kore gazisi Muharrem Topçu’nun vücudunda harhangi bir darp, yara ve kesici alet izine rastlanmadı. Üç gün önce hayatını kaybettiği belirlenen Kore gazisinin, açlıktan ya da soğuktan ölmüş olabileceği bildirildi. Ortaya çıkan manzara, yürekleri burkarken, gazi arkadaşlarınca taşınan Topçu’nun cenazesi, kesin ölüm nedeninin tespiti için otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Kore gazisi Topçu’nun toprağa verilmesi için hazırlıklar yapılırken, TC kimlik numarası üzerinden yapılan inceleme şoke etti. Zonguldaklı olduğu bilinen Muharrem Topçu'nun nüfus kayıtlarına göre 1996 yılında zaten vefat etmiş gözüktüğü ve Bursa nüfusuna kayıtlı olduğu öne sürüldü. Gelişme üzerine Milas Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. Ölen kişinin Kore Gazisi Muharrem Topçu olduğu maaş aldığı bankanın kayıtları ve Zonguldak’ta yaşadığı belirtilen ailesinin ifadeleri doğrultusunda teyit edildi. Topçu’nun Zonguldak’taki yakınlarına ulaşılarak DNA tespiti için numaneler alındı. DNA sonuçlarının 1.5 ay sonra açıklanacağı ifade edildi. Soruşturma sonucunda, karışıklığın, kimlik numarasının ‘Gazi Kimlik Kartı’ ile gazilerin kayıtlarının tutulduğu deftere farklı işlenmesinden kaynaklandığı saptandı. 1996 yılında vefat eden Muharrem Topçu’nun başka bir kişi olduğu, Milas’ta ölen Kore gazisinin ise Zonguldak nüfusuna kayıtlı olduğu netleşti.
CENAZE ORTADA KALDI
İzmir Adli Tıp Kurumu’da, 30 yıl önce Milas’a yerleştiği ve uzunca süre inşaat işçiliği yaptığı anlaşılan Kore gazisi Topçu’nun cenazesinin alınması için Zonguldak’taki ailesine çağrı yaptı. Ancak, Topçu’nun cenazesi, Zonguldak’ta olduğu belirlenen kardeşi ve akrabaları ile ABD vatandaşlığına geçtiği öğrenilen oğlu tarafından günlerdir adli tıptan alınmadı. Devreye Milas Kaymakamlığı girdi. Kaymakamlık, bir araç gönderip cenazeyi toprağa verilmek üzere Milas’a getirtti. Kore gazisinin cenazesi Milas Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Cenazenin bugün düzenlenecek törenle toprağa verileceği bildirildi.
KAYMAKAMLIK: GURURLU, İÇİNE KAPANIKTI
Milas Kaymakamı Bahattin Atçı, yaptıkları incelemenin ardından Kore gazisi Muharrem Topçu’ya ilişkin edindikleri bilgileri yazılı bir açıklamayla aktardı. Topçu’nun, sadece maaş almaya geldiğinde Milas Muharip ve Gaziler Derneği’ne uğrayıp buradakilerle görüşen, 30 Ağustos, 29 Ekim gibi günlerde gazilerin katıldığı etkinliklere katılmayan, içine kapanık bir kişi olduğunu belirten Atçı, “Kendisinin Milas'ta yaşadığı 30 yıllık süreçte bilinen sabit bir adresi yoktur. Gururuna düşkün bir kişidir. Bundan dolayı kabul etmeyeceğini düşünerek Gaziler Derneği de Muharrem Topçu için herhangi bir sosyal yardım kuruluşuna başvurmamıştır. Gazi maaşına ilave olarak, geçmiş yıllarda genellikle inşaatlarda çalışmak veya değişik yerlerde bekçilik yapmak suretiyle geçimini sağlamış ve çalıştığı yerlerde konaklamış, insanlarla çok fazla görüşmemiş ve çevre edinmemiştir. Konuştuğu kişilere ailesinden ve kendi hayatından bahsetmemiş, sadece bazen Kore'deki anılarını anlatmıştır. Arkadaşları ve kendisini tanıyanlar tarafından kendisine gönderilen yiyecek vb. malzemeleri birkaç istisna dışında (yardım kabul etmemesine rağmen zaman zaman kendisine yatak, ısıtıcı, kıyafet vb. malzemeler verilmiştir) kabul etmemiş, kabul ettiklerinin de parasını vermiştir” dedi.
“ŞANS OYUNLARINA DÜŞKÜNDÜ”
Kaymakam Atçı, Kore gazisi Topçu’ya ilişkin verdiği bilgilere şöyle devam etti: “Kötü alışkanlığı yoktur, ancak şans oyunlarına düşkün birisi olarak bilinmektedir. Nisan 2009'da rahatsızlanması üzerine devlet hastanesine yatırılarak tedavi ettirilmiştir. Sonraki dönemde de kendisini tanıyanlar tarafından sık sık ziyaret edilerek eksikleri giderilmeye çalışılmış ve kendisiyle ilgilenilmiştir. En son 31 Ekim 2009'da ambulans çağrılarak kendisi hastaneye götürülmek istenmiş, ancak odasından dışarı bile çıkmayarak hastaneye gitmeyi kabul etmemiştir. Bu konuda Milas Devlet Hastanesi ile yapılan görüşmede, Muharrem Topçu’nun 1 Nisan 2009- 15 Mayıs 2009 tarihleri arasında, Milas Devlet Hastanesi göğüs hastalıkları bölümünde tedavi gördüğü öğrenilmiştir. Ayrıca, Muharrem Topçu’nun kaldığı yere 24 Ekim 2009'da bir hekim eşliğinde 112 ambulansıyla, 31 Ekim 2009'da ise bir hemşire eşliğinde devlet hastanesi ambulansı ile gidilerek tedavi maksadıyla hastaneye nakledilmek istenmiş, ancak Muharrem Topçu nakil olmayı istemeyerek ambulansları reddetmiştir.”
“ÖLDÜĞÜ YER BARAKA DEĞİLDİ”
Topçu’nun vefat ettiği yerin bir baraka değil, uzun süreden beri restoran olarak işletilmiş, ancak son dönemde atıl duran tesisin bir odası olduğunu savunan Atçı, “Merhum Topçu orayı çok havadar, çok güzel bulduğu için bir süredir burada kalmıştır. Gazi arkadaşlarının sürekli kendisine yönelik olarak Milas'tan başka bir ev bularak birlikte kalma tekliflerine, Muharrem Topçu tarafından, Milas'ta bir göz odada kalmaktan sıkılacağı, bulunduğu yerin havadar ve güzel olması gibi gerekçelerle olumsuz yanıt verilmiştir” dedi.
“AÇLIKTAN ÖLMEDİ”
Atçı, bir deri bir kemik halde bulunan Muharrem Topçu’nun kesin ölüm nedeninin, 1.5 ay sonra, otopsi sonucu toksikolojik ve patolojik incelemenin ardından belli olacağını söyledi. Gazinin açlıktan öldüğü iddialarının doğru olmadığını iddia eden Atçı, “Gerek otopsideki ön incelemede akciğerlerinde enfeksiyona rastlanmış olması, gerek ölü bulunduğu yerde çeşitli yiyecek ve içecek malzemelerinin (az miktarda kahvaltılık malzeme ve gazlı içecekler) bulunmuş olması, gerekse gazimizin her ay gazilik maaşı alıyor olmasından dolayı, sözkonusu gazimizin açlıktan öldüğü yönünde bazı basın yayın organlarında çıkan haberlerin, yeterli araştırma yapılmadan ve yetkili makamların bilgisine başvurulmadan elde edilmiş eksik veya yanlış bilgilere dayandığı değerlendirilmektedir” görüşünü savundu.
Google'dan 'Water on the moon' özel logosu!
Dünya arama devi Google, Nasa'nın ayda su bulduğunu açıklaması üzerine global bir doodle (özel logo) hazırlayarak bunu tüm dünyaya aktardı..
Rusya'yı korkutan yaratık
Rusya'nın Chelyabinsk kentinde bulunan ve ne olduğu bilinmeyen canlı türü ülkede tartışma konusu oldu.
Terk edilmiş bir inşaat alanındaki kazı bölgesinde birden çok garip yaratık bulunduğu iddiası ortaya atılırken, bir tanesinin fotoğrafları basına verildi.
Uzmanlar, keşfedilen garip yaratığın bilinen hiçbir canlı türüne ait olmadığını belirtti. Bulunan yaratık laboratuvar ortamında incelenecek.
Annesini Yedi, Mahkeme İndirim Uyguladı
Annesini öldürdükten sonra parçalayıp yiyen Rus'a verilen cezaya, 'açlıktan öldüğü ve o yüzden yediği' gerekçesiyle indirim uygulandı
27 yaşındaki Sergey Gavrilov, mahkemede "Etin tadını çok sevmedim. Fazla yağlıydı. Ama çok acıkmıştım ve onu yemek zorundaydım" diye suçunu itiraf etti.
Hakim şaşırtıcı bir kararla, Gavrilov'un tüm parasını votka ve kumara harcadıktan sonra, açlıktan ölmek üzere olduğunu ve yemesi gerektiğini söyleyerek, cezada indirime gitti.
Gavrilov, 55 yaşındaki annesi Lyubov'u, kendisine içki almak için emeklilik maaşını vermeyi reddetmesinin ardından başına tuğla ile vurup, elektrik kablosuyla boğarak öldürmüştü.
Cesedi Rusya'nın güneyinde bulunan Samara yakınındaki evin balkonuna koyan Gavrilov, daha sonra annesinin parasını alıp iki gün boyunca içki içip kumar oynadı.
Eve geri döndüğünde evde yemek yoktu. Çok acıkan adamın cebinde hiç parası kalmamıştı. Bunun üzerine annesinin vücudundan bir et parçası kesip yemeye başladı.
Yakalandığında polise, "Donmuştu, tıpkı dondurucudaki et gibi" dedi.
Etle çorba ve makarna pişiren, bir aydan fazla bir süre boyunca annesinin etiyle beslendi.
Rus ceza kanunu, Gavrilov'un 15 yıl hapsini öngörüyordu. Ancak hakim, daha önce hırsızlıktan hapis yatmış olan Gavrilov'un cezasını 'insan eti yemeye hevesli olmadığı, sadece aç olduğu' gerekçesiyle indirdi.
Gavrilov, 14 yıl üç ay hapse mahkum edildi.
Yapılan psikiyatri testleri, Gavrilov'un akıl sağlığının yerinde olduğunu ve yaptığı şeyin tamamen farkında olduğunu ortaya koydu.
Gavrilov, polisin cep telefonu çaldığından şüphelenmesi üzerine dairesinde yakalandı. Eve giren polis gözlerine inanamadı. Polis balkonda iki bacağı olmayan bir kadının cesediyle karşılaştı. Bu kadın Gavrilov'un bir ay boyunca yemek niyetine yediği annesiydi.
27 yaşındaki Sergey Gavrilov, mahkemede "Etin tadını çok sevmedim. Fazla yağlıydı. Ama çok acıkmıştım ve onu yemek zorundaydım" diye suçunu itiraf etti.
Hakim şaşırtıcı bir kararla, Gavrilov'un tüm parasını votka ve kumara harcadıktan sonra, açlıktan ölmek üzere olduğunu ve yemesi gerektiğini söyleyerek, cezada indirime gitti.
Gavrilov, 55 yaşındaki annesi Lyubov'u, kendisine içki almak için emeklilik maaşını vermeyi reddetmesinin ardından başına tuğla ile vurup, elektrik kablosuyla boğarak öldürmüştü.
Cesedi Rusya'nın güneyinde bulunan Samara yakınındaki evin balkonuna koyan Gavrilov, daha sonra annesinin parasını alıp iki gün boyunca içki içip kumar oynadı.
Eve geri döndüğünde evde yemek yoktu. Çok acıkan adamın cebinde hiç parası kalmamıştı. Bunun üzerine annesinin vücudundan bir et parçası kesip yemeye başladı.
Yakalandığında polise, "Donmuştu, tıpkı dondurucudaki et gibi" dedi.
Etle çorba ve makarna pişiren, bir aydan fazla bir süre boyunca annesinin etiyle beslendi.
Rus ceza kanunu, Gavrilov'un 15 yıl hapsini öngörüyordu. Ancak hakim, daha önce hırsızlıktan hapis yatmış olan Gavrilov'un cezasını 'insan eti yemeye hevesli olmadığı, sadece aç olduğu' gerekçesiyle indirdi.
Gavrilov, 14 yıl üç ay hapse mahkum edildi.
Yapılan psikiyatri testleri, Gavrilov'un akıl sağlığının yerinde olduğunu ve yaptığı şeyin tamamen farkında olduğunu ortaya koydu.
Gavrilov, polisin cep telefonu çaldığından şüphelenmesi üzerine dairesinde yakalandı. Eve giren polis gözlerine inanamadı. Polis balkonda iki bacağı olmayan bir kadının cesediyle karşılaştı. Bu kadın Gavrilov'un bir ay boyunca yemek niyetine yediği annesiydi.
Google'a 10 Kasım Tepkisi
Özel günlerle ilgili yaptığı "doodle"larla Türkiye'nin gönlünü kazanan Google, 10 Kasım için bir doodle hazırlamayarak şaşırttı. Tepkiler üzerine Google, özel logo yerine sayfanın altına küçük bir Türk bayrağı logosu koydu ve yanına "Ulu Önder Atatürk'ü Saygıyla Anıyoruz" yazmakla yetindi.
"Ulu Önder Atatürk'ü Saygıyla Anıyoruz" yazısına tıklandığında "10 Kasım Atatürkü Anma Günü ve Atatürk Haftası" ile ilgili sonuçlara ulaşılıyor.
Dominic Baronet Facebook'ta 12 Kızı Hamile Bıraktı!
İngiltere’de yaşayan Dominic Baronet isimli genç, Facebook’tan tanıştığı 12 kızı hamile bıraktı. Mağdur kızlar gencin Facebook'taki hesabının silinmesi için mücadele ediyor.
İngiltere’de yaşayan Dominic Baronet isimli genç, Facebook’tan tanıştığı 12 kızı hamile bıraktı. Mağdur kızlar gencin Facebook'taki hesabının silinmesi için mücadele ediyor.
Facebook’ta kur yaptığı kızlarla ilişkiye giren Baronet’in kız arkadaşlarından beşi onun çocuğunu büyütüyor, beşi kürtaj olacak, ikisi ise hamile. Baronet’ten kuşkulanarak araştırma yapan Kerry Martin isimli kız, sevgilisinin aynı gün Stacy Jones isimli bir kızla birlikte olduğunu öğrendi.
İki genç kız şimdi “Sperminator” adını taktıkları Baronet’e Facebook yasağı konması için mücadele ediyor. Kerry Martin, “Baronet Facebook’u sosyal iletişim yeri olarak değil aldatma ajansı gibi görüyor. Facebook hesabı silinmeli ve bir daha da üye kabul edilmemesi önlenmeli” dedi.
İngiltere’de yaşayan Dominic Baronet isimli genç, Facebook’tan tanıştığı 12 kızı hamile bıraktı. Mağdur kızlar gencin Facebook'taki hesabının silinmesi için mücadele ediyor.
Facebook’ta kur yaptığı kızlarla ilişkiye giren Baronet’in kız arkadaşlarından beşi onun çocuğunu büyütüyor, beşi kürtaj olacak, ikisi ise hamile. Baronet’ten kuşkulanarak araştırma yapan Kerry Martin isimli kız, sevgilisinin aynı gün Stacy Jones isimli bir kızla birlikte olduğunu öğrendi.
İki genç kız şimdi “Sperminator” adını taktıkları Baronet’e Facebook yasağı konması için mücadele ediyor. Kerry Martin, “Baronet Facebook’u sosyal iletişim yeri olarak değil aldatma ajansı gibi görüyor. Facebook hesabı silinmeli ve bir daha da üye kabul edilmemesi önlenmeli” dedi.
USB Bellekte Film
Dosya paylaşımının önüne geçmek isteyen film yapımcıları ile USB bellekleri daha pahalıya nasıl satarız diye düşünen film şirketleri kafa kafaya verdi. İşte sonuç...
Flash bellek ürünleri ile bilinen Kingston, Paramount ile bir anlaşma yaptı. Anlaşma uyarınca Paramount'un yapımcılığını üstlendiği bazı filmler Kingston USB belleklerin içinde satılacak. Bir filmi satmak için en pratik çözüm olduğu söylenemez ama hem dosya paylaşımına engel olmak isteyen film şirketleri için, hem de USB bellek almak isteyenler için iyi bir yöntem olduğu söylenebilir. Ancak ne kadar tutar bilinmez. Bu şekilde satılan USB belleklerin biraz pahalı olduğunu da söylemek gerek. 4 GB kapasiteli ve içinde Transformers: Revenge of The Fallen filmi bulunan Kingston USB belleğin fiyatı 30 $. Filmin standart çözünürlükte olduğunu da belirtmek gerek.
Flash bellek ürünleri ile bilinen Kingston, Paramount ile bir anlaşma yaptı. Anlaşma uyarınca Paramount'un yapımcılığını üstlendiği bazı filmler Kingston USB belleklerin içinde satılacak. Bir filmi satmak için en pratik çözüm olduğu söylenemez ama hem dosya paylaşımına engel olmak isteyen film şirketleri için, hem de USB bellek almak isteyenler için iyi bir yöntem olduğu söylenebilir. Ancak ne kadar tutar bilinmez. Bu şekilde satılan USB belleklerin biraz pahalı olduğunu da söylemek gerek. 4 GB kapasiteli ve içinde Transformers: Revenge of The Fallen filmi bulunan Kingston USB belleğin fiyatı 30 $. Filmin standart çözünürlükte olduğunu da belirtmek gerek.
Google'dan Susam Sokağı Logosu
Google Susam Sokağı’nın 40. yıl dönümünde logosunu değiştirdi. Susam Sokağı, bir çocuk programı olan "Sesame Street"'in Türkçe uyarlamasıdır.
Susam Sokağı programı Türkiye'de 80'li ve 90'lı yıllarda TRT'de yayınlanmış olup, o dönemki tek kanallı televizyon yıllarında çocukların büyük ilgisini toplamıştır. Sabah ve akşam saatlerinde olmak üzere hafta içi hergün iki yayın yapmaktaydı.
Bir mahalle ortamında geçen program, gerçek ve Muppet karakterlerinden oluşmaktaydı. Eğitici, öğretici ve eğlendirici öğeleriyle okul öncesi ve erken dönem okul çocukları için sevilen ve takip edilen bir program olmakla birlikte, o yıllarda bir kült olmuş, aynı zamanda TRT klasikleri arasına girmiştir. TRT Çocuk yaz ekranından çıktıktan sonra, tekrar yayına girmiştir.
Google'a 71 Milyon TL Ceza
İnternette arama motoru piyasasının 1 numaralı şirketi Google'a yapılan vergi denetiminde şirketin Türkiye'de aldığı ilan ve reklama karşılık yurtdışından fatura kestiği belirlendi. 71 milyon TL ceza kesildi.
İstanbul Vergi Denetmenleri bürosuna bağlı vergi denetmenlerince internet arama motoru Google hakkında yapılan soruşturma tamamlandı. Yapılan inceleme sonunda Google şirketine 71 milyon TL tutarında vergi cezası kesildi. Türkiye'de hızla büyüyen internet reklamcılığı pazarında Google'ın en büyük paya sahip olduğu belirtiliyor. Vergi denetmenlerinin Google Ireland şirketinin Türkiye'deki firmaların reklam ve ilan işlerini Türkiye'deki temsilcisi olan Google Reklamcılık ve Pazarlama Ltd Şti. aracılığı ile yaptığını, ancak işi sanki temsilci aracılığıyla değil de doğrudan doğruya kendisi yapmış gibi göstererek bu ilanların faturasını yurtdışından kesildiğini tespit ettiği öğrenildi. Denetmenler bir süredir Google'da reklamlarını yayınlayan şirketlerden bilgi topluyordu. Yapılan incelemede faturanın Türkiye'deki şirket yerine yurtdışındaki şirket tarafından kesilmesinin ödemeyi yapan firmalara fark doğurmayacağını, ancak ödemenin Türkiye'deki firmadan kesilirse verginin Türkiye'de vergi dairesine ödeneceğini, bunun da Türkiye yönünden vergi kaybı anlamına geleceğini ortaya koyuyor.
TÜRKİYE'DE ÖDEMEK ZORUNDA
Google'a kesilen vergi cezası, Gelir Vergisi Yasası'nın 7'nci, KDV Yasası'nın 11, 12 ve 16'ncı maddelerine dayanıyor. 7'nci madde'ye göre Türkiye'de temsilciliği bulunan şirket Türkiye'de vergi mükellefi olarak kabul ediliyor. Buna göre ulusalararası şirketlerin Türkiye temsilcileri, Türkiye'de elde ettikleri gelirlerin vergisini burada ödemek zorunda.
'Yasalara uygun hareket ettiğimize inancımız tam'
Google yetkilileri, Türkiye'deki vergi yasalarına uygun davrandıklarını belirterek, "Türk yetkililerle görüşmelerimiz sürüyor" açıklaması yaptı.
Vergi cezasıyla ilgili SABAH'ın görüşüne başvurduğu Google yetkilileri şöyle dedi: "Google operasyonu olan her ülkede vergi kanunlarına uygun olarak hareket etmektedir. Türk yetkililer ile konu ile ilgili görüşmelerimiz sürmekte. Türk kanunlarına uygun hareket ettiğimize ilişkin inancımız tam.'
HAZİRAN 2006'DA OFİS AÇTI
Google Turkiye ofisi Haziran 2006'da faaliyetlerine başladı. Google Türkiye ofisinin ağırlıklı olarak Türkiye'deki online pazarlama aktivitelerini desteklemek ve geliştirmek üzere çalışmalar yaptığı belirtiliyor. Google'ın son kullanıcılara ve kurumlara yönelik lokalize edilen servislerinin Türk kullanıcılara daha hızlı erişimi sağladığı ifade ediliyor.
Büyük küçük ayrımı yok!
Vergi dairesi yetkilileri, Türkiye'de pek çok yabancı veya çokuluslu şirketin faaliyette bulunduğunu ve bu şirketlerin bir kısmının Türkiye'deki daimi temsilcileri veya işyerleri sayesinde gelir elde ettiği halde Türkiye'de vergi mükellefiyeti tesis ettirmeyerek vergi ödemekten kaçınmaya çalıştığını belirterek bu durumdaki şirketlerin tespit edilerek tek tek incelendiğini belirtti. Yetkililer bu incelemelerin şirket ayrımı yapılmadan süreceğini ifade etti. Google internette ücretsiz sunduğu arama motoru ve g-mail gibi elektronik posta hizmetlerinden ücret almıyor. Bunun karşılığı internet sayfasına ilişkili reklamlar alıyor.
"Recep İvedik 3" geliyor!
Şahan Gökbakar'ın yaratıp, oynadığı “Recep İvedik” macerası, yepyeni bir serüvenle devam ediyor.
Serinin 3'üncüde bu kez Recep İvedik'in içine cin giriyor ve buna rağmen iyi insan olabilmek için mücadele veriyor.
Faruk Aksoy'un yapımcılığını üstlendiği "Recep İvedik 3"ün çekimleri önümüzdeki hafta başlıyor.
12 Şubat 2010'da vizyona girecek olan "Recep İvedik 3" ün yönetmenliğini yine Togan Gökbakar üstlenecek.
Gençken Yapılacak 100 Şey
Türkcell in düzenlediği ilginç ama eğlenceli bir yarışma. Tabi ki eksik kalmıyoruz bizde katılıyoruz. Aşağıda 100 ilginç görev var. Bu görevlerden yapabilirim dediğini seç bana ulaş yada bize katıl. Hep beraber eğlenelim eğlendirelim.
Bize katılmak istersen özel mesaj atabilirsin: http://www.facebook.com/K.
* 1. Garson hesabı getirdiğinde arkadaşınla hesabına el kızartmaca oyna. Garsonu hakem yap.
* 2. Etrafındakilere sürekli öpücük gönder, soranlara “tikim var” de.
* 3. Otobüste tüm yolculara hitaben yüksek sesle o günün gazetesini oku.
* 4. Bir mağazanın deneme kabininde evden getirdiğin kıyafetleri dene, görevlinin fikrini sor.
* 5. Bir arkadaşınla gelinlik ve damatlık giyip işlek bir caddede dur, gelen geçenden takı, para iste.
* 6. Bir mağazada, almak için denediğin pantalonu üzerindekini çıkarmadan giy, görevlilere “bu bana dar, bir büyük beden alabilir miyim” de.
* 7. Yoldan geçen tanımadığın birine “aynı şehirde yaşıyoruz, neden tanışmıyoruz?” de ve kendini tanıt.
* 8. Mp3 çalarından dinlediğin bir şarkıyı otobüste/metroda tanımadığın birine armağan ettiğini söyle ve şarkıyı onunla birlikte dinle.
* 9. Otostop çekerek durdurduğun 10 arabanın şoförüne arabayı dikkatli kullanmalarını tembih et ve arabaya binme.
* 10. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 11. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 12. Belediye otobüsünde top sektirmeye çalış.
* 13. Bir grup arkadaşınla arka arkaya tutunup tren yapın, gideceğiniz yere öyle gidin. Önünüze çıkan yayaları ağzınızla korna sesi çıkararak uyarın.
* 14. Kızsan saçlarını berberde; erkeksen bayan kuaföründe kestir.
* 15. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 16. Toplu taşıma araçlarında etrafındakilere tek tek saati sor. Saati ileri/geri olanları uyar ve “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nden olduğunu söyleyerek ceza kes.
* 17. Veterinere gidip midenin ağrıdığını anlat, çözüm iste.
* 18. Sokakta gördüğün en az beş yaşlının elini öpmeye çalış, öpebildiklerinden harçlık iste, vermezlerse yere oturup ağla.
* 19. Yolda gördüğün ilk ağaca sarıl ve global ısınmadan dolayı insanlık adına özür dile.
* 20. Oturduğun kafede/restoranda kendine içecek bir şeyler söyle, yemeğini dışarıdan sipariş et, bulunduğun yere getirmelerini söyle.
* 21. Arkadaşlarını yanına alıp sokakta ağır çekimde (slow mo) yürü.
* 22. Süpermarkette meyve ve sebzelerle konuş. Onları dinle, onlara derdini anlat.
* 23. 20 arkadaşını topla, aile büyüklerinden birinin elini öpmeye götür.
* 24. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 25. Yağmurlu bir havada tanımadığın birinin şemsiyesinin altına gir, “biraz da ben tutayım” de.
* 26. Eline küçük bir doğumgünü pastası al, yoldan gelip geçenlerin “iyi ki doğdun abi/abla” diye şarkı söylerek doğumgünlerini kutla.
* 27. Çocuk doktoruna git, içinde hala bir çocuk olduğunu ve onu tedavi ettirmek istediğini söyle.
* 28. Yolda yürüyen insanların karşısında dur ve birden sessiz film anlatmaya başla.
* 29. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 30. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 31. Sakızla yapabileceğin en büyük balonu yapmaya çalış.
* 32. Sevgiline/arkadaşına 10 tane balon al, tam ona verecekken birden havaya bırak.
* 33. Tanımadığın insanlara hal hatır sor, akraba ya da okul muhabbeti yap. Sonra “pardon biriyle karıştırdım” diyip git.
* 34. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 35. Turist taklidi yap, insanlara kötü bir İngilizce ile yol sor ama anlama!
* 36. Belediye otobüsüne bindiğinde şoföre “öndeki taksiyi takip eder misin?” diye sor.
* 37. Bir sokak girişinde dur, insanlara sokağın tabelasını göstererek “en iyi sokak bizim sokak, buradan geçin” de.
* 38. Markette kasa görevlisi alışveriş hesap tutarını söylediğinde “hesaba yazar mısın?” diye sor.
* 39. Sokakta yürüken herhangi birine hafifçe dokunarak ebe diyip kaç.
* 40. Minibüse bindiğinde minibüsçüye “abi param yok eve kadar muavinlik yapayım mı?” diye sor.
* 41. Cansız bir mankeni alıp elinden tutup sokakta gez, onunla sinemaya ya da Mcdonald’s’a git.
* 42. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 43. Bir dilencinin yanına gidip “kredi kartı geçiyor mu?” diye sor.
* 44. Yolda gördüğün insanlara “saçınız peruk galiba ama çok yakışmış” de.
* 45. Sokaklardaki süs havuzlarında balık tut.
* 46. Sabah erken bir saatte, çalışanlar plazalara/binalara girerken kapıda durup 4-5 arkadaşınla birlikte “Andımız”ı oku.
* 47. Balık adam kıyafeti giy, sokakta gördüğün insanlara "Akdeniz ne tarafta?" diye sor.
* 48. Yatak/baza satan mağazalara git, “en uygun yatağı alabilmem için en az bir gün burada uyumam gerek” diyip saatini kur ve yataklardan birine yat.
* 49. Yoldan geçen herhangi birine “David Beckham‘a çok benziyorsunuz bir imzanızı alabilir miyim?“ de. Zorla imza al, birlikte fotoğraf çekil.
* 50. Alışveriş merkezlerinden birinde yukarı çıkan yürüyen merdivenin başında dur, yukarı çıkanlara “Unutmayın her çıkışın bir inişi var; yolunuz açık olsun” diyerek onları uğurla.
* 51. Elinde hesap makinesiyle asansöre bin, her binene kilosunu sor, hesap yap, binen birisine “Kusura bakmayın 5 kilo fazla olduk, binemezsiniz” de, asansörden indir.
* 52. Sinemaya elinde bir DVD ile git, gişedeki görevliye kendi filmini çektiğini ve arkadaşlarınla birlikte bir sonraki seansta bu filmi izlemek istediğini söyle, ısrarcı ol, bilet parası ödeyeceğini söyle.
* 53. Girmiş olduğun dersin hocası için pankart kaldır. Örnek: “Felsefe Pınar Hoca’dan dinlenir” “Bu okul seninle gurur duyuyor” “Ahmet Hoca, sınıf el ele; hepberaber ÖSS’ye” gibi...
* 54. A) Erkekler için: Kıyafetinin altına bir yastık koy, toplu taşıma aracına bin, “Hamileyim“ diyerek otobüstekilerden yer iste.
B) Kızlar için: Kıyafetinin altına bir yastık koy, toplu taşıma aracına bin, sana yer verildiğinde yastığı çıkarıp arkana koy.
* 55. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 56. Hoca dersi bitirdiğinde bitirmemesi için yalvar, diğer arkadaşlarını ayart, onlarda sana destek olsun.
* 57. Arkadaşlarını topla, kalabalık bir grup haline halay çekerek otobüse binin.
* 58. Markette, market arabasına bin ve kasadan geçerken “barkodumu okur musunuz” diye sor.
* 59. Eline bir düdük al, yolda yürürken karşına çıkan bir yabancıya kırmızı kart göster, oyundan çıkarma hareketi yap.
* 60. Otobüs ya da metro vagonlardan birinin başında dur, içeri giren yolculara inecekleri durakları sor ve onlara oturacakları yeri göster.
* 61. Marketten bir adet sakız al, kredi kartı ile ödemek istediğini söyle, kaç taksit yapabileceklerini sor.
* 62. Elinde bir buket çiçek ve çikolatayla bir mağazaya gir, satıcıya “Vitrindeki mankene aşık oldum, sizden istemeye geldim“ de.
* 63. Metro İstasyonunda ‘Taksim bir iki bir iki,Taksim yolcusu kalmasın! Diye bağır!, insanları metroya bindir, kapılar kapanınca metronun makinistine ‘’devam et’’ diye bağır.
* 64. Taksiye bin ve Atina’ya gitmek istiyorum diyip şoföre vizesi olup olmadığını sor.
* 65. Vapurda bir anda ayağa fırlayıp türkü söylemeye başla. Yolcuların arasında dolaşarak konserde halk arasına karışmış izlenimi yarat. Yolcuların elini tut, öpücük yolla.
* 66. Dolu bir asansöre en son bin, bütün kat düğmelerine bas, hiç bir katta inme.
* 67. Tuvalet kağıdıyla kendini mumyala, sokağa çık.
* 68. Yolda gördüğün bir yabancıya hikayeni anlat.
* 69. Evdeki su bardaklarından bir tanesinin üstünü streç film ile kapla. Ev sakinlerinden birinin o bardaktan su içmesini sağla.
* 70. Arkadaşlarınla halı saha kirala, piknik yap.
* 71. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 72. Şehir hatları vapurunda yere havlu ser ve üzerinde güneşlen.
* 73. Notere git, Madonna’yı çok sevdiğini ve ona vekalet vermek istediğini söyle
* 74. Restoranda yemeğin sadece yarısını yediğini söyleyerek hesabın yarısını ödemeyi teklif et.
* 75. Arkadaşlarına vereceğin ders notları için kantinde/kampüste imza günü düzenle.
* 76. Gittiğin kafenin çalışanlarına “bugün çok yoruldunuz, hadi siz oturun kahveleri de ben yapayım” de.
* 77. Çakmakçıya bitmiş pillerini doldurtmak istediğini söyle.
* 78. Yer göstericilere ya da güvenlik görevlilerine sinema/alışveriş merkezlerinin büyük ekranlarında arkadaşlarınla Play Station oynamak istediğini söyle.
* 79. Eve gelen misafirlere “bugün kapalıyız” diyerek onları içeri alma.
* 80. Bir iki arkadaşınla kağıda “Cezalıyız” yaz, göğsünüze yapıştır. Yol kenarında bir süre tek ayak üzerinde durun.
* 81. Metro ya da otobüs koltuğuna kılıf takıp otur.
* 82. Yoldan geçen bir minibüsü heyecanla durdur, duran minibüsün şöforüne saati sor, teşekkür edip yoluna devam et.
* 83. Sokakta sünnet kıyafetiyle gez.
* 84. Otogar’da tanımadığın insanlara el salla, arkalarından su dök. “Varınca arayın” de.
* 85. Yolda tek başına kahkahalar atarak yürü, hatta yere yatıp tepinerek gül.
* 86. Yoldaki insanlara “kaykayımı şuraya park etmiştim, polis çekmiş gördünüz mü?” diye sor
* 88. Okulun ya da sınıfın kapısında dur içeri girenleri tek tek karşıla, “hoş geldiniz” de.
* 89. Yoldan geçenlere kendi fotoğrafını göster, “bu insanı buralarda gördünüz mü?” diye sor.
* 90. Maçta üzerinde “Bu golü sevgili arkadaşım XXX’e ya da aileme armağan ediyorum” yazılı bir pankart aç.
* 91. Taksiye bin, şöfore “Param yok. Taksimetre ne kadar yazarsa o kadarlık şarkı söylesem olur mu? diye sor.
* 92. Arka kapısından indiğin otobüsün koşarak ön kapısına git ve şoföre yanlış durakta indiğini söyleyerek tekrar bin. Bunu birkaç durakta tekrarla.
* 93. Derse, o dersin hocasının maskesini takarak gir.
* 94. Bir turiste havaalanında coşkuyla karşılanıp omuzlara alınan yeni transfer olmuş futbolcu muamelesi yap.
* 95. Yeni bir spor dalı icat et.
* 96. Köpek gezdiren birinin yanına gidip “bir tur verir misin? Bu gece bende kalsın mı?” diye sor.
* 97. Bir ünlü şahsiyeti seninle McDonald’s’a gitmeye ikna et.
* 98. Hiç olmayacak birine dünyanın en inanılmaz konuşmasını yap.
* 99. Öğrenciye ev vermeyen emlakçıdan ev kiralamaya çalış.
* 100. Kafana göre takıl; kendi maddeni çek gönder.
Bize katılmak istersen özel mesaj atabilirsin: http://www.facebook.com/K.
* 1. Garson hesabı getirdiğinde arkadaşınla hesabına el kızartmaca oyna. Garsonu hakem yap.
* 2. Etrafındakilere sürekli öpücük gönder, soranlara “tikim var” de.
* 3. Otobüste tüm yolculara hitaben yüksek sesle o günün gazetesini oku.
* 4. Bir mağazanın deneme kabininde evden getirdiğin kıyafetleri dene, görevlinin fikrini sor.
* 5. Bir arkadaşınla gelinlik ve damatlık giyip işlek bir caddede dur, gelen geçenden takı, para iste.
* 6. Bir mağazada, almak için denediğin pantalonu üzerindekini çıkarmadan giy, görevlilere “bu bana dar, bir büyük beden alabilir miyim” de.
* 7. Yoldan geçen tanımadığın birine “aynı şehirde yaşıyoruz, neden tanışmıyoruz?” de ve kendini tanıt.
* 8. Mp3 çalarından dinlediğin bir şarkıyı otobüste/metroda tanımadığın birine armağan ettiğini söyle ve şarkıyı onunla birlikte dinle.
* 9. Otostop çekerek durdurduğun 10 arabanın şoförüne arabayı dikkatli kullanmalarını tembih et ve arabaya binme.
* 10. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 11. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 12. Belediye otobüsünde top sektirmeye çalış.
* 13. Bir grup arkadaşınla arka arkaya tutunup tren yapın, gideceğiniz yere öyle gidin. Önünüze çıkan yayaları ağzınızla korna sesi çıkararak uyarın.
* 14. Kızsan saçlarını berberde; erkeksen bayan kuaföründe kestir.
* 15. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 16. Toplu taşıma araçlarında etrafındakilere tek tek saati sor. Saati ileri/geri olanları uyar ve “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nden olduğunu söyleyerek ceza kes.
* 17. Veterinere gidip midenin ağrıdığını anlat, çözüm iste.
* 18. Sokakta gördüğün en az beş yaşlının elini öpmeye çalış, öpebildiklerinden harçlık iste, vermezlerse yere oturup ağla.
* 19. Yolda gördüğün ilk ağaca sarıl ve global ısınmadan dolayı insanlık adına özür dile.
* 20. Oturduğun kafede/restoranda kendine içecek bir şeyler söyle, yemeğini dışarıdan sipariş et, bulunduğun yere getirmelerini söyle.
* 21. Arkadaşlarını yanına alıp sokakta ağır çekimde (slow mo) yürü.
* 22. Süpermarkette meyve ve sebzelerle konuş. Onları dinle, onlara derdini anlat.
* 23. 20 arkadaşını topla, aile büyüklerinden birinin elini öpmeye götür.
* 24. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 25. Yağmurlu bir havada tanımadığın birinin şemsiyesinin altına gir, “biraz da ben tutayım” de.
* 26. Eline küçük bir doğumgünü pastası al, yoldan gelip geçenlerin “iyi ki doğdun abi/abla” diye şarkı söylerek doğumgünlerini kutla.
* 27. Çocuk doktoruna git, içinde hala bir çocuk olduğunu ve onu tedavi ettirmek istediğini söyle.
* 28. Yolda yürüyen insanların karşısında dur ve birden sessiz film anlatmaya başla.
* 29. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 30. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 31. Sakızla yapabileceğin en büyük balonu yapmaya çalış.
* 32. Sevgiline/arkadaşına 10 tane balon al, tam ona verecekken birden havaya bırak.
* 33. Tanımadığın insanlara hal hatır sor, akraba ya da okul muhabbeti yap. Sonra “pardon biriyle karıştırdım” diyip git.
* 34. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 35. Turist taklidi yap, insanlara kötü bir İngilizce ile yol sor ama anlama!
* 36. Belediye otobüsüne bindiğinde şoföre “öndeki taksiyi takip eder misin?” diye sor.
* 37. Bir sokak girişinde dur, insanlara sokağın tabelasını göstererek “en iyi sokak bizim sokak, buradan geçin” de.
* 38. Markette kasa görevlisi alışveriş hesap tutarını söylediğinde “hesaba yazar mısın?” diye sor.
* 39. Sokakta yürüken herhangi birine hafifçe dokunarak ebe diyip kaç.
* 40. Minibüse bindiğinde minibüsçüye “abi param yok eve kadar muavinlik yapayım mı?” diye sor.
* 41. Cansız bir mankeni alıp elinden tutup sokakta gez, onunla sinemaya ya da Mcdonald’s’a git.
* 42. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 43. Bir dilencinin yanına gidip “kredi kartı geçiyor mu?” diye sor.
* 44. Yolda gördüğün insanlara “saçınız peruk galiba ama çok yakışmış” de.
* 45. Sokaklardaki süs havuzlarında balık tut.
* 46. Sabah erken bir saatte, çalışanlar plazalara/binalara girerken kapıda durup 4-5 arkadaşınla birlikte “Andımız”ı oku.
* 47. Balık adam kıyafeti giy, sokakta gördüğün insanlara "Akdeniz ne tarafta?" diye sor.
* 48. Yatak/baza satan mağazalara git, “en uygun yatağı alabilmem için en az bir gün burada uyumam gerek” diyip saatini kur ve yataklardan birine yat.
* 49. Yoldan geçen herhangi birine “David Beckham‘a çok benziyorsunuz bir imzanızı alabilir miyim?“ de. Zorla imza al, birlikte fotoğraf çekil.
* 50. Alışveriş merkezlerinden birinde yukarı çıkan yürüyen merdivenin başında dur, yukarı çıkanlara “Unutmayın her çıkışın bir inişi var; yolunuz açık olsun” diyerek onları uğurla.
* 51. Elinde hesap makinesiyle asansöre bin, her binene kilosunu sor, hesap yap, binen birisine “Kusura bakmayın 5 kilo fazla olduk, binemezsiniz” de, asansörden indir.
* 52. Sinemaya elinde bir DVD ile git, gişedeki görevliye kendi filmini çektiğini ve arkadaşlarınla birlikte bir sonraki seansta bu filmi izlemek istediğini söyle, ısrarcı ol, bilet parası ödeyeceğini söyle.
* 53. Girmiş olduğun dersin hocası için pankart kaldır. Örnek: “Felsefe Pınar Hoca’dan dinlenir” “Bu okul seninle gurur duyuyor” “Ahmet Hoca, sınıf el ele; hepberaber ÖSS’ye” gibi...
* 54. A) Erkekler için: Kıyafetinin altına bir yastık koy, toplu taşıma aracına bin, “Hamileyim“ diyerek otobüstekilerden yer iste.
B) Kızlar için: Kıyafetinin altına bir yastık koy, toplu taşıma aracına bin, sana yer verildiğinde yastığı çıkarıp arkana koy.
* 55. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 56. Hoca dersi bitirdiğinde bitirmemesi için yalvar, diğer arkadaşlarını ayart, onlarda sana destek olsun.
* 57. Arkadaşlarını topla, kalabalık bir grup haline halay çekerek otobüse binin.
* 58. Markette, market arabasına bin ve kasadan geçerken “barkodumu okur musunuz” diye sor.
* 59. Eline bir düdük al, yolda yürürken karşına çıkan bir yabancıya kırmızı kart göster, oyundan çıkarma hareketi yap.
* 60. Otobüs ya da metro vagonlardan birinin başında dur, içeri giren yolculara inecekleri durakları sor ve onlara oturacakları yeri göster.
* 61. Marketten bir adet sakız al, kredi kartı ile ödemek istediğini söyle, kaç taksit yapabileceklerini sor.
* 62. Elinde bir buket çiçek ve çikolatayla bir mağazaya gir, satıcıya “Vitrindeki mankene aşık oldum, sizden istemeye geldim“ de.
* 63. Metro İstasyonunda ‘Taksim bir iki bir iki,Taksim yolcusu kalmasın! Diye bağır!, insanları metroya bindir, kapılar kapanınca metronun makinistine ‘’devam et’’ diye bağır.
* 64. Taksiye bin ve Atina’ya gitmek istiyorum diyip şoföre vizesi olup olmadığını sor.
* 65. Vapurda bir anda ayağa fırlayıp türkü söylemeye başla. Yolcuların arasında dolaşarak konserde halk arasına karışmış izlenimi yarat. Yolcuların elini tut, öpücük yolla.
* 66. Dolu bir asansöre en son bin, bütün kat düğmelerine bas, hiç bir katta inme.
* 67. Tuvalet kağıdıyla kendini mumyala, sokağa çık.
* 68. Yolda gördüğün bir yabancıya hikayeni anlat.
* 69. Evdeki su bardaklarından bir tanesinin üstünü streç film ile kapla. Ev sakinlerinden birinin o bardaktan su içmesini sağla.
* 70. Arkadaşlarınla halı saha kirala, piknik yap.
* 71. Bu maddenin ne olacağını merak et, bekle ve gör!
* 72. Şehir hatları vapurunda yere havlu ser ve üzerinde güneşlen.
* 73. Notere git, Madonna’yı çok sevdiğini ve ona vekalet vermek istediğini söyle
* 74. Restoranda yemeğin sadece yarısını yediğini söyleyerek hesabın yarısını ödemeyi teklif et.
* 75. Arkadaşlarına vereceğin ders notları için kantinde/kampüste imza günü düzenle.
* 76. Gittiğin kafenin çalışanlarına “bugün çok yoruldunuz, hadi siz oturun kahveleri de ben yapayım” de.
* 77. Çakmakçıya bitmiş pillerini doldurtmak istediğini söyle.
* 78. Yer göstericilere ya da güvenlik görevlilerine sinema/alışveriş merkezlerinin büyük ekranlarında arkadaşlarınla Play Station oynamak istediğini söyle.
* 79. Eve gelen misafirlere “bugün kapalıyız” diyerek onları içeri alma.
* 80. Bir iki arkadaşınla kağıda “Cezalıyız” yaz, göğsünüze yapıştır. Yol kenarında bir süre tek ayak üzerinde durun.
* 81. Metro ya da otobüs koltuğuna kılıf takıp otur.
* 82. Yoldan geçen bir minibüsü heyecanla durdur, duran minibüsün şöforüne saati sor, teşekkür edip yoluna devam et.
* 83. Sokakta sünnet kıyafetiyle gez.
* 84. Otogar’da tanımadığın insanlara el salla, arkalarından su dök. “Varınca arayın” de.
* 85. Yolda tek başına kahkahalar atarak yürü, hatta yere yatıp tepinerek gül.
* 86. Yoldaki insanlara “kaykayımı şuraya park etmiştim, polis çekmiş gördünüz mü?” diye sor
* 88. Okulun ya da sınıfın kapısında dur içeri girenleri tek tek karşıla, “hoş geldiniz” de.
* 89. Yoldan geçenlere kendi fotoğrafını göster, “bu insanı buralarda gördünüz mü?” diye sor.
* 90. Maçta üzerinde “Bu golü sevgili arkadaşım XXX’e ya da aileme armağan ediyorum” yazılı bir pankart aç.
* 91. Taksiye bin, şöfore “Param yok. Taksimetre ne kadar yazarsa o kadarlık şarkı söylesem olur mu? diye sor.
* 92. Arka kapısından indiğin otobüsün koşarak ön kapısına git ve şoföre yanlış durakta indiğini söyleyerek tekrar bin. Bunu birkaç durakta tekrarla.
* 93. Derse, o dersin hocasının maskesini takarak gir.
* 94. Bir turiste havaalanında coşkuyla karşılanıp omuzlara alınan yeni transfer olmuş futbolcu muamelesi yap.
* 95. Yeni bir spor dalı icat et.
* 96. Köpek gezdiren birinin yanına gidip “bir tur verir misin? Bu gece bende kalsın mı?” diye sor.
* 97. Bir ünlü şahsiyeti seninle McDonald’s’a gitmeye ikna et.
* 98. Hiç olmayacak birine dünyanın en inanılmaz konuşmasını yap.
* 99. Öğrenciye ev vermeyen emlakçıdan ev kiralamaya çalış.
* 100. Kafana göre takıl; kendi maddeni çek gönder.
Kayıtlar
